Ana içeriğe atla

Kayıtlar

“Asker Gözü” ile Dünya ve Türkiye… Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk: “Bir devlet krizi yaşanıyor”

Çevresinde pek çok sıcak çatışma yaşanan Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve sosyal duruma “asker gözüyle ” nasıl bakılabilir diye merak edip, ülkede ve yurtdışında önemli görevlerde bulunmuş olan emekli tuğgeneral Haldun Solmaztürk’ün görüşlerine başvurduk, “Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın dediği gibi 3. Dünya Savaşı kapımızda olabilir mi?” Diye sorduk, Solmaztürk,“Çay kahve sohbetlerinde belki bunlar söylenebilir  ama Dışişleri Bakanı söyleyince ciddiye alınıyor, oysa bana göre  kesinlikle böyle bir risk yok, kendisi de bunu neye dayanarak söylediğini açıklamadı” dedi.  Solmaztürk, “ İpini koparan geldi” diye nitelediği milyonlarca insanın, elini kolunu sallayarak Türkiye’ye girişini ise “ hükümetin içerde islamlaştırma dışarıda ümmetçilik zihniyeti ”ne bağlayarak şunları söyledi: “Bu sabah TV altyazılarında farkettim, İçişleri Bakanının adresine kayıtlı dört kişi varmış, elinde listeyle kapıya giden bekçiyi de gözaltına almışlar, komedi gibi, ben de ç...

PORTRELER Rauf Denktaş

-Devlet Adamı diyebilmek için  bir siyasetçinin kaç fırın ekmek yemesi gerekir sizce? Bu sorunun yanıtını ben de bilmiyorum ama Rauf Denktaş (*) o adamlardan, hem de onların en önde gidenlerinden biriydi… Ne demek istediğimi  sıcak bir olayla kıyaslayarak anlatayım…  Aslında devlet adamlığından  çok “showman ”liğe yakışan eski ABD başkanına yönelik suikast girişimini hepimiz saniye saniye izledik. Kulağını sıyıran kurşun sonrası, Gizli Servis elemanlarının koruması altında kürsüden indirilirken Donald Trump’ın söylediklerini duydunuz değil mi: -Fight fight fight… (Kavga-dövüş-savaş)  Sıkılı dudaklarının arasından tıslar gibi  çıkıyordu sözler, kanlı yüzünde nasıl bir nefret ifadesi vardı… ——Referandum gecesi—— Aklım yıllar öncesine gitti. BM Genel Sekreteri Kofi Annan dahil, Avrupa’sıyla ABD’siyle 7 düvel bir araya gelmiş, Türkiye’deki AKP iktidarını da kafaya almış, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş’ı devirme çabasına girişmişti; -Kullandıkları silah neydi? ...

PORTRELER Ferhan Şaylıman

Yaşamın, ölümün, varoluşun gizemini çözebilmek mümkün mü?  Hani bir an, belki bir an bile değil, hafifçe, belli belirsiz esip geçen ama belleğinizde silinmez bir yer eden hanımeli çiçeğinin kokusu gibi… Kimi karşılaşmalar da öyle, o kadar hafif, zarif ve asla unutulmayacak anlar yaşatsa da hep kaybolup gitmiyor mu? Ferhan Şaylıman’ı (*) tanımam eskilere dayanır, SBF yıllarına. Basın Yayın Yüksek Okuluna giden yokuş henüz sağlı sollu betonlaşmamıştı, benden yüksekti onun sınıfı ama uzaktan uzağa birbirimizi duyar, bilir, gülümseyerek selamlaşırdık.  Mezuniyet sonrası yıllar yılları izledi, işler güçler, gazeteciliğin aslında “suya yazılan” sayfaları, TV ekranlarının “anında parlayıp sönüp giden ” görüntüleri araya girdi, hep “imza” olarak bildik birbirimizi. Başarılar, düş kırıklıkları, bırakıp gitmeler, yeni sayfa açmalar derken gazeteciliğin değirmeninde öğütülen yaşamlar sürdürdük. Bir gün telefon edip, kendi kurduğu yurtseverlik.com sitesinde yazı yazmamı istedi...

“Bir kadın!” Fatma Aliye

Huzurlu bir yaz tatilinde  “kitap okumak” gibisi yok, ne var ki benim kitap seçimlerim çoğu kez bağımsız olamıyor, kimi nedenlerle başkalarının taleplerine uymak zorunda kalıyorum.  -Peki, bundan şikayetçi miyim? -Değilim, çünkü okumak başlı başına bir keyif Şu anda Bodrum’da tatildeyiz, buradaki kitaplıkta bir ayıklama yaptım, kimi kitapları Ankara’ya götürmek istiyordum, derken uzun süre önce alıp henüz okuyamadığım bir kitap geçti elime… Fatma Aliye’nin (*) “Udi”si… Kitabın kahramanı Bedia, çocukluk ve gençlik yıllarında müziğe tutku duyan bir kadın, babası Nazmi Beyin teşvikiyle merak sardığı çalgılara çalışıyor, keman ve kanunu kusursuz çalmayı öğreniyor, ama en sonunda sesine-tınısına hayran olduğu udda karar kılıyor. Bedia yaşamını Şam’da sürdürürken yakışıklı bir yüzbaşı Mail ile “gözü kapalı” bir evlilik yapıyor ama eşinin çapkınlığı nedeniyle evlilik sarsıntıya uğruyor, büyük acı ve eziyet  çekiyor. Kederini ve gözyaşlarını herkesten saklayarak, en büyük ...