Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Emin Çölaşan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

95. Yaş Hatırası, Eski Maliye Bakanı Kaya Erdem: “Emin Çölaşan’a kırgın değilim…”

Eski Maliye Bakanı Kaya Erdem’in 95. Yaş kutlamasına, bürokrasi temsilcileri, siyaset adamları, ABD’de yaşayan kızı ve torunları ile çok sayıda dostu katıldı. Bodrum’da, bir restoranda gerçekleşen kutlamada Erdem, “Yaş 95 olunca -artık kutlama yapmasak mı? - Diyorum, yoksa 100. Yıl kutlamasında mı tekrar buluşsak”  diye sorunca 40’ı aşkın davetli alkışlarla ve “ iyi ki doğdun Kaya ” şarkısıyla yanıt verdi. Kaya Erdem, pastasındaki tek mumu üfleyip, bıçakla keserken de konuklarına “ Sizler de en az benim kadar, hatta 120’ye kadar filan yaşayın ” dedi. Deniz kıyısındaki kutlamanın davetlilerinden biri de bendim, dalgalar kıyıya vururken, genç bir muhabir olarak Kaya Erdem’i izlediğim yıllar bir bir aklımdan geçti. 12 Eylül 1980 Darbesi sonrasıydı, Süleyman Demirel’in deyimiyle “ 70 cente muhtaç ” durumdaki Türk halkı, askeri hükümetin Başbakan Yardımcısı olarak atadığı Turgut Özal ile henüz tanışmış, IMF’nin şekillendirdiği “ sıkı para politikası ” ile dişini ve kemerini sıkmay...

Soyulduk soğana çevrildik!

Türk halkının uğradığı kitle soygunlarını düşünüyorum da, “bu kaçıncı? Hiç mi ders alınmaz?” Desem de, kızamıyorum doğrusu. Hatta hoş görüyorum. Çünkü “ devlet nerede ?” Sorusu ortada sahipsiz dururken vatandaş ne yapsın? -“ Toreks, Vebitcoin olaylarından mı söz ediyorsun?” diyeceksiniz.  - Sadece onlar mı? Tarihe mal olmuş onca soygundan hangi birini sayayım? Gurbetçilerimizin güçlükle biriktirdikleri paraları iç eden  Yimpaşlar, Kombassanlar, Deniz Fenerleri unutuldu mu? Sorumluları doğru dürüst yargılandı mı? Kimden hesap sorulabildi? Tam tersine taltif edilip önemli makamlara getirilmediler mi? Ya, “ soygunlara değil” de “ yayınlara dur diyen ” yönetimler? “ Akacak kan damarda durmaz ” misali,  milletin cebindeki paralar da “ bir yerlere ” aktı gitti. Oysa ne emeklerle yapılmıştı o birikimler,  gurbet ellerde yemeden içmeden, yıllarca köle gibi çalışıp, memlekette bir ev bir araba hayaliyle yaşamadı mı “ En alttakiler? ” (*)   Bence demokrasimiz...