Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ömer Sayar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Halide Edib‘i yaşamak

Halide Hanımın kalemi Oldum olası etkisinde kaldığım bir isim Halide Edib Adıvar. O’nun yazdıklarını, hakkında yazılanların çoğunu okumaya çalıştım, “ keşke bugün hala yaşasaydı, yazsaydı, konuşsaydı” diye düşündüğüm de çok oldu.  - Ne kadar yürekli bir kalemdi. Keşke O’nun mürekkepli kalem tutan o güzelim ellerine dokunabilseydim Diye özlerim onu, aslında olmayacak bir hayal benimkisi, öyle ya, Halide Hanım 1884 yılında doğmamış mıydı? Yani neredeyse bir buçuk asır önce, aramızda hala kalabilir miydi? -Ama yazdıklarıyla, yaptığı konuşmalarla şimdi, hatta bugün bile bizimle değil mi? -Evet, neyse ki öyle… Hani kimi zaman şansınız yaver gider, hayalleriniz gerçek olur ya… İşte ben d e “ olmayacak hayalimin”  peşinde koştum . Kaleminden , mürekkep hokkasına, çocukluğunda tuttuğu hatıra defterinden, yıllarca sakladığı onca evrakına dokunarak, el yazısıyla yazdıklarını okumaya çalışarak, bastonunu elimde tutarak, eşi Adnan Adıvar’dan kalan tüfeğini inceleyerek Halide Hanımla saat...

Halide Edib yüreklerden silinebilir mi?

Halide Edib, sırf birileri   “güdümcü-mandacı” yaftası yapıştırdı diye tarih sayfalarında karalanıp, yüreklerden silinebilir   mi? Bizim aydına, yazara, şaire (hele de kadın ise!) bakışımızın nasıl karanlık olduğunu, bu konulardaki sicilimizin ne kadar kabarık olduğunu bilmeyen mi var?  En parlak kalemleri öldürmüş, sürgün etmiş, sansürlemişiz, bunların hiçbirini yapamadıysak  “itibarsızlaştırma” çabasına girişmişiz..   Söz ettiğim kadın, Kurtuluş Savaşında Mustafa Kemal’in yanında yer alan “ Halide Onbaşı,”  sayısız roman, öykü, tiyatro eseri vermiş, el yazısıyla tuttuğu hatıratı, mektupları pek çok ülkede koruma altında saklanan bir yazar, İstanbul halkına pek çok toplantıda, Sultanahmet mitinginde toplanan binlerce kişiye, “ işgale karşı çıkalım ”  çağrısı yapan ateşli bir konuşmacı, kadın haklarını, seçme seçilme hakkını ısrarla savunan bir feminist… Anadolu Ajansının isim annesi, Atatürk’ün dış dünyaya açılmasında ( yabancı gazetecilerle röpor...

Dediğim dedikçi babaanne! Halide Edib

Topluma mal olmuş isimlerin “sade birer insan gibi ” sürdürdükleri yaşamlarını merak edip, sorgulamaz mısınız? Sayısız kitaba, makaleye imza atmış, savaşların, sürgünlerin acısını yaşamış, konferansların kongrelerin yıldızı olmuş, kocası tarafından aldatılma eziyetini yaşamış, Mustafa Kemal Atatürk’le görüş ayrılığına düşüp siyasi çevrelerden dışlanmış bir kadın yazar için şu sorular aklınızdan geçmez mi mesela? -Babaanne olarak şefkatli miydi? Torununu elinden tutup okula yazdırırken 5 lira verip dolmakalem almak varken, neden onu ille de hokka-divit kullanmaya mecbur etti? -Kendisinden 17 yaş büyük kocası tarafından aldatıldığını, üstelik Zeki Beyin o kadını da nikahına almak istediğini  öğrenmek ona nasıl bir azap yaşattı? Yüreğindeki acıyı hangi romanlarına döktü? -Onu mandacı diye yaftalamak isteyenlere, hatta Mustafa Kemal’e ve arkadaşlarına  karşı nasıl bir direniş gösterdi? Buna benzer o kadar çok soru vardı ki aklımda… İlk kez sinemaya uyarlanmış “ Sinekli Ba...