Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekrem İmamoğlu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

HUKUKÇULAR NE DİYOR:

-Sami Selçuk: Türkiye’de duruşmaların yüzde 98 hukuken geçersizdir -Yekta Güngör Özden: Siyaset arsızlarını halk alaşağı edecek -Ömer Faruk Eminağaoğlu: 1999’a geri döndük, Müfit Gürtuna olayı tekrar mı ediyor? Mahfi Eğilmez ise gözaltı listesinde olmadığını söyledi:  “Eğer listede olsam beni çoktan almış olurlardı”  Ankara’da sabaha karla uyandık, ortalık buz kesmişti, fakat bunun nedeni ince ince yağan karla soğuyan hava değildi. İstanbul’da yaşanan gelişmeleri dehşetle öğrendik. Aralarında Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu, gazeteciler, belediye başkanları, işadamlarından oluşan 100’e yakın ismin gözaltına alınışı, 4 gün süreyle metropolde gösterilerin, toplantıların yasaklanması, X sisteminin yavaşlatılmasıyla haberleşme olanaklarının sınırlandırılması işin tuz biberi oldu. Telefonlar erken saatlerden itibaren susmadı. Televizyonlarda “ sızdırılan iddialar ” tekrarlanıyor, penguenler! yeniden işbaşında. Ben de deneyimli hukukçularla görüştüm işte onların söyledikleri: SAMİ ...

George Orwell bizi mi anlatmış?

George Orwell , 1984’ ü (*)   yazdığında aklından neler geçiyordu? Her şeyi gören, bilen, kontrol eden, işkence eden, öldüren ve önünde diz çökenleri ancak kendi istediği tarzda yaşatan “ Büyük Birader ”i yaratmak, onun yönetiminde bir korku, şiddet, baskı, karamsarlık, kuşku, sevgisizlik toplumu kurgulamak fikrini nasıl edinmişti?  Henüz geride bırakılmış İkinci Dünya Savaşı böyle cerahatli bir yara, bu kadar karamsar bir bakış yaratabilir miydi?  Veremle ölümcül çarpışması sırasında, hasta yatağında zorluklarla kaleme aldığı bu romanıyla George Orwell sonraki kuşaklara, “ sakın diktatörlüklere yol vermeyin, yoksa başınıza bunun gibi felaketler ve hatta daha da beterleri gelir ” mi demek istemişti? Bilirsiniz, insan yaşamı “ her şeyi okuyabilmek ” için çok kısa…Bir ömre ne kadar kitap sığdırılabilir ki? Nedense uzun süredir rafta duran “ 1984 ”e ben de bir türlü el atamamıştım, bu ayıpla! mücadele halindeydim. Sonunda: -Eh, artık yaz tatilinde… Deyip kitabı bavuluma koy...