Atat ü rk Orman Ç iftli ğ i arazisi ü zerinde kurulu “ Aksaray ” a ge ç enlerde bir meslekta şı mla birlikte gitmi ş tim. -Ayol, Cumhurba ş kan ı de ğ ildi herhalde muhatab ı n, oralarda ne i ş in vard ı ? -Dediniz, do ğ ru … Mahalle muhtar ı de ğ ilim, partili hi ç de ğ ilim, zaten kendisine yak ı n medyada da ç al ış m ı yorum, Cumhurba ş kan ı beni niye kabul etsin? “ Ba ğı ms ı z gazeteci kimli ğ i ” ise Be ş tepe ’ de zaten tan ı nm ı yor! İ nanmayacaks ı n ı z ama, g ü venlik ö nlemlerinin had safhada oldu ğ u binaya giri ş te, bas ı n kart ı m ı z ı sundu ğ umuz g ö revli, “ ba ş ka kimli ğ iniz yok mu? ” Diye ters ters bak ı p, kart ı m ı z ı iade etmesin mi? “ Kart ı n ü st ü nde Cumhurba ş kanl ığı amblemi var! ” deyi ş imizi duymazdan gelip, ancak ehliyetimizi g ö r ü nce l ü tfedip bizi i ç eri ald ı…...
Mürekkep kokan sayfalarda şimdilerde bize yer yokmuş, eh, ne yapalım? Açılsın bari hayali sayfalar... Oysa onlara yazmak tıpkı suya yazmak gibidir. Kayboluverir gider.