Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül 20, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Pretoria notları (1) N’olcek bu Güney Afrikalıların hali?

Güney Afrikalılar da bizim gibi yolsuzluklardan, adaletsizlikten, hayat pahalılığından şikayet edip, “ ne olacak bizim halimiz? ” Diye sora dursun, bugün başkent  Pretoria’da (*) beyaz azınlığının yaşadığı mahalleleri biraz arşınladım. Her yere sessizlik hakimdi. Sabahın erken saatlerindeki sessizliği, rastladığım “ hadida kuşları ” (**)  cırlak ötüşleriyle bozdu. Aman aman aman, o ne lüks, o nasıl bir ihtişam. Evlerin her biri küçük birer saray yavrusu maaşallah. Ne var ki, resimlerde de görüldüğü gibi, “ saraycıklar ”ın hepsi yüksek duvarlarla çevrili birer hapishaneyi çağrıştırıyor. Duvarların tamamını kaplayan dikenli tellere elektrik verildiği, bunun çok tehlikeli olduğu da uyarılarda belirtiliyor. Saraycıkların önündeki silahlı nöbetçi kulübeleri de cabası. Kimi sokaklara giriş yasak, ancak orada oturanların otomobille girişine izin veriliyor.  -Demek beyaz ahali bu derece güvenlik endişesi duyuyor, can korkusu yaşıyor, o yüzden sokaklarda in-cin top oynuyor, köpek ...

Narin ile Ali’nin Öyküsü

  Eylül ortasındayız ama hala süren boğucu sıcak ve ülke genelinde hepimizin tepesinde hüküm süren “ yüksek basınç ” sizi de zaman zaman yaşamınızdan bezdirmiyor mu? -Evet ya, biraz havamız değişsin, festivaller olsun, konserlere gidelim müzik filan dinleyelim derken onlar da art arda iptal ediliyor, sanatçılara gözdağı veriliyor. Durum bu… İyisi mi kitaplara sığınmalı. İşte tam da bunları düşünerek bir türlü düzene koyamadığım kitaplığımızda çabalarken, “ yeni çıkanlar ”dan, Alim Gürerk’in kaleme aldığı roman geçti elime;    ”Narin ile Ali’nin Öyküsü” (*)  İstanbul’da Ermeni-Türk aileler arasında derin dostlukların, samimi muhabbetlerin yaşandığı yıllarda, o sıcak komşulukların arka planını kaplayan bir aşk öyküsü… Kimi zaman çıkmaza giren bu vazgeçilmez aşkın öyküsü, bir ara 6-7 Eylül olayları (**) ile gölgelenen İstanbul’u, siyasi gelişmeleri, insan ilişkileri ve  sosyal atmosferi ile o kadar güzel canlandırmış ki, hele bir de “ nostaljiye tutk...