Ana içeriğe atla

Kayıtlar

14 Mayıs seçimleri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Con Ahmet işbaşında…

İkinci tura günler kala Con Ahmet (*) harıl harıl çalışıyor.  -Bu kez ne yapıyor yahu? -Aaa, izlemedin mi ayol? Faizi yine düşürecekmiş, zaten kendisi dünyanın önde gelen, ama bir türlü anlaşılamayan ekonomistlerinden değil mi? İlle de diploma şart mı? Amerikan CNN televizyonuna verdiği demeçte (**) ne dedi? -Ne dedi? - Ekonomi politikasında biz dünyaya göre çok farklı bir yol izliyoruz. Benim bir tezim var; faiz ile enflasyon doğru orantılıdır. Faizi ne kadar düşürürseniz enflasyon da o kadar düşer. Burada benim tezim şu; faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Benim alanım ekonomi…- -Ne var bunda? Neden Con Ahmet oluyor yani? -Con Ahmet de aynı iddiada değil miydi? Hani hiç durmayacak, sonsuza dek çalışacak bir makine geliştiriyordu da sonunda enflasyon düşecek, ekonomi düze çıkacaktı… Şakayı bırakalım, -ben bilirim- diye diye bizi getirip içine soktukları şu korkunç tabloya bir baksana: Deprem faturamız 100 – 120 milyar dolar. Mecburuz, ayrıca 6,5 milyon konutu kentsel dön...

Kime yutturacaksınız?

  Seçimlere tam 27 gün kala, doğrusu iktidar ortaklarının yerinde olmak istemezdim…     Neden mi? Ankara’ya birbirini ardından sökün eden heyetler tarafından gündeme getirilen sorulara    asla yanıt veremiyorlar da ondan.   -Kim yahu Ankara’ya sökün eden bu heyetler?     Diye soruyorsanız, başkente davet edilen Avrupa’nın Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemcilerinden, farklı ülkelerden gazetecilere, hukukçulardan, STK (sivil toplum örgütü) temsilcilerine kadar yağmur gibi ziyaretçi akını var. Hepsinin aklında aynı soru:   -Türkiye şeffaf, demokratik, sonuçlarına toz kondurulamayacak bir seçim yapabilecek mi?   E tabii, 14 Mayıs seçiminin sonucu değil tek merakları, yıllar öncesine kadar uzanan çizgide,  Türkiye’deki uygulamaları anlayabilmek adına gündeme getirdikleri sorular herkesi terletiyor:   -Anayasada bir kişinin sadece iki kez cumhurbaşkanlığına aday olabileceği kuralı nasıl oluyor da    Mr. Recep Ta...

Ya kedi girerse?

Seçimler yaklaşıyor, herkesin oyuna saygım var, ama  “aydınlığa ” mı “ karanlığa” mı “ evet ” diyeceğiz? İşte en çok bunu merak ediyorum… Neden mi? İşte aklımdaki sorular: -Cumhur İttifakı bünyesine Hüda-Par’ı dahil etmedi mi? Bu partinin 4 üyesine seçilecekleri yerlerden adaylık vermedi mi? Peki, bu partinin başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “ Hizbullah bence terör örgütü değildir ” dememiş miydi? Oysa Hizbullah denen kanlı örgütün Konca Kuriş ve Gaffar Okkan başta, olmak üzere pek çok aydının, gazetecinin, hatta sade vatandaşın katlinden sorumlu olduğunu bilmiyor muyuz?  -Bu partinin programında, “ kadınlara fıtratına göre işler verilsin, kadınlara bakan hastanelerde sadece kadın doktorlar-görevliler çalışsın ” denilmiyor mu? -Bu parti üyesi kadınlar geçen gün kara çarşaflarıyla kürsüye çıkıp, “ şeriata dönelim” talebini açıkça gündeme getirmediler mi? -Parti programında “imam nikahı resmiyet kazansın, karma eğitimden vazgeçilsin” gibi pek çok gerici talebe yer verilmi...