Bu Blogda Ara

Cavit Çağlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cavit Çağlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cuma, Kasım 22, 2019

Bir röportajdan





Gümüşhane’den bir gazetecilik bölümü öğrencisi benimle röportaj yapmak istedi, işte soruları ve benim cevaplarım:

1- Yaşamınızı biraz anlatır mısınız bize?

Ankara doğumluyum, yaşamım Ankarada geçti, evliyim, iki oğlum var, yetiştiler, iş hayatına atıldılar, çok yakın zamanda bir torunum da oldu. 
SBF Basın Yayın Yüksek Okulu, Radyo-TV bölümü mezunuyum. Meslek yaşamım Anadolu Ajansı ile başladıİç Haberler bölümünde stajyer muhabir olarak başladım, 2 yıl sonra gelen transfer teklifleri üzerine ayrıldım, Tercüman, Cumhuriyet, Milliyet, The New Anatolian gazeteleri ve NOKTA Dergisinde, muhabir, editör, istihbarat şefi ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştım, son 10 yılım ise Kanal D Ankara Bürosunda muhabir, editör ve Haber Müdürü olarak geçti. 3 kitabım var, Hamam Böceği Sendromu!(Remzi Yayınevi)  Tansu Çillerin Siyaset Romanı (Ali Bilge ile ortak-Bilgi Yayınevi) ve Kurdish Problem... 
Mesleğe ara verip, devlette çalıştığım  bir kaç yıl da oldu. Maliye Bakanı olduğu sırada, rahmetli Adnan Kahvecinin ve Başbakan Yardımcısı olduğu yıllarda Tansu Çillerin danışmanlıklarını yapmıştım. Ben bu döneme doktora” gözüyle bakmışımdır. 
Ayrıca 6 yıl süreyle TRT Radyo 1de hafta sonları canlı yayınlara yorumcu olarakkatılmıştım. Halen Gazeteciler Cemiyetinde Yönetim Kurulu Üyesiyim. Sürekli basın kartı sahibiyim.

2-Neden gazetecilik mesleği seçmek istediniz ve seçtiğinizde ne gibi zorluklar ile karşılaştınız?

Gazetecilik benim okul yılları boyunca hep hayalimdi, bu yüzden çok isteyerek yüksek öğrenimini yaptım. İlk başta iş bulmakta zorlandım ama pes etmedim ve AAya girmeyi başardım... Bizim meslek, okulda bir altyapı kazandırıyor ama esas olan, işi yaparken tecrübe kazanmak ve kaynaklara ulaşmak, güvenilir gazeteci” kimliği oluşturabilmek. Türkiye gibi demokratik açıdan az gelişmiş, fikir ve ifade hürriyetinin baskı altında tutulduğülkelerde, aksi taktirde gazetecilik yapabilmek çok zor. Bence gazeteciliğin esası haberdir, haber yapabilmek için de kaynaklara ulaşabilmek gerekir. İşin zor kısmı bence buydu, ama zamanla kendimi kanıtladım, kaynaklar ve çevre  edindim, böylece habere ulaşmak kolaylaştı.

3-Hiç sansüre maruz kaldınız mı?

Tabii ki, çok başıma geldi... Cumhuriyet Gazetesinde ekonomi alanında çalıştığım yıllarda, dönemin Devlet Bakanı (Cavit Çağlar) ile ilgili önemli bir dosyaya ulaşmışüzerinde günlerce çalışmıştım. Çağlar, siyasi nüfuzunu kullanarak, Ziraat Bankasındaki borcunu uygun şartlarla erteletmeyi başarmıştı. Muhalif habercilik yapan Cumhuriyet Gazetesi açısından bu, çok prestij getirecek bir haberdi. Fakat o dönemdeki istihbarat şefimiz rahmetli Cüneyt Arcayürek, nedense haberi yayınlamayıp, bir kaç gün tutmak istedi. Ertesi gün haber, Hürriyet Gazetesinde patladı ve o dev gazeteci, Cüneyt Arcayürek hem benden özür diledi hem de Cavit Çağlar ile çok sert konuşarak, onu adeta azarladı. Belli ki bu durum Çağlar’ın ricası üzerine yaşanmıştı.
Milliyet Gazetesine başladığım yıllarda da önemli bir yolsuzluk dosyası ele geçirmiştim, Rotterdamda kurulu Demir-Halk Bank Şubesi, sadece 1 dolar sermayeli, naylon oldukları besbelli, uyduruk  şirketlere tam 20 milyon dolar tutarında kredi açmış ve bu para sonra geri alınamamış, buharlaşmıştı. Bunu haber yapmak istediğimde, Ankara Temsilcimiz Fikret Bila, Bizimkiler (Aydın Doğan ve ailesi kastediliyordu) -bu işin altında sakın biz olmayalım?- Diye endişe ediyor, haberi bu yüzden biraz bekleteceğiz” demişti ve haberim ancak bir kaç gün sonra (Sanırım Doğan Grubunun olayla ilgisi olmadığı anlaşılmıştı!) yayınlanabilmişti... Bunlar unutamadığım iki önemli örnektir...

4-Günümüz gazeteciliği ile sizin döneminizdeki gazetecilik arasında fark var mı ?

Çok fark var, şimdi dört dörtlük habercilik ne yazık ki yapılamıyor. Bunda siyasi atmosferin, kısıtlamaların ve ahbap-çavuş ilişkilerinin de büyük rolü var. Neyse ki,  saklanan haberler eninde sonunda sosyal medya aracılığı ile duyurulabiliyor da kamuoyu haberdar olabiliyor. Tabii dijital medyadaki çağ atlatan gelişmeler ve internet ortamının gelişimini de saymak gerekir.

5-Bir gazeteci, başarılı olmak için neler yapmalı?

Gazeteci başarılı olabilmek için güncel olayları sürekli takip etmeli, kaynaklarıyla ilişkisini daima diri ve dinamik tutmalıçok okumalı, sürekli araştırmalı ve hayatın içinde olmalıdır. Dolmuşta, markette duyulanlar, komşunuzun anlattıkları bile, zaman zaman önemli haberlerin altyapısını oluşturabilir.

6-Gazeteci size göre mektepli mi olmalı yoksa alaylı mı?

Bu, yıllardır bitmeyen bir tartışma... Okul tabii ki insana büyük bir altyapı ve sağlam bir bakış açısı kazandırıyor ancak yukarıda da anlatmıştım, meslek, aslında uygulanırken öğreniliyor ve geliştiriliyor. Ben hem mektepli hem de mektepli olmayan pek çok üstün başarılı gazeteci tanıyorum. Sanırım bu, biraz kişinin kendisini geliştirmesi, gazetecilik azmi ve ısrarı sayesinde olabiliyor.

7-Günümüzde artık her şey dijitalleşmiş durumda sizce bu durum gazeteciliği bitiriyor mu?

Hayır. İyi bir haber kağıtta da ekranda da her zaman iyi haberdir...

8-Gençlere gazetecilik hakkında neler söylemek istersiniz?

Bu mesleği seçmek istiyorsanız, dayanıklı olmak zorundasınız. Her gün kendinizi yeniden yaratacaksınız, pek çok baskı göreceksiniz, haksızlığa uğrayacak, eleştirilecek ve iş güvencenizin hiç bir zaman sağlam olmadığını bileceksiniz. Ya da yalaka gazeteci olmayı seçip, salla başını al maaşını” yöntemiyle ömür tüketeceksiniz... Tercih sizin... Ama bizim mesleğimiz kişisel tatmin açısından en yukarıda sayılan meslekler arasındadır bunu da unutmamak gerekir. Çok seyahat edersiniz, keyifli yaşarsınız, insanlar sizden biraz çekinse bile hakkaniyetle çalıştığınız zaman, mükemmel dostlar edinirsiniz. Önemli bir haber elinize geçtiğinde, günün adamı olabilirsiniz, zaman zaman aksi olur, baskı görürsünüz ya da haberinizi yalanlatma çabasına girerler, asla pes etmek yok... Devam.

Partili gazeteciler… Pravda…

Gazeteciler Cemiyetinin düzenlediği Medya Konferansının (*) i kinci gün  oturumları da ilginçti. “Gazeteci kimdir? ” Başta olmak üzere pek ç...