Bu Blogda Ara

Seçil Erzan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Seçil Erzan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cumartesi, Ocak 06, 2024

Savcılık kadın fıtratına uygun işlerden midir?

 




“Ispartanın Gelini” olarak hemşerileri tarafından haklı bir gururla anılan Türkiye’nin ilk başörtülü başsavcısı Tuba Ersöz Ünver ile ilgili sosyal medyada dolaşan bir paylaşım var. Kadın başsavcının Gümüşhane’de, makamında çekilmiş bir fotoğrafının altına “Rabbime şükürler olsun” diye yazdığına değinilerek, Kur’an hükümlerine bağlı kalsa görev yapamayacağı, evinden dışarı adım bile atamayacağı ima ediliyor.

Kur’an-ı Kerim’in Diyanet İşleri Başkanlığının sitesinde yer alan kadınlara ilişkin hükümlerine bakarak olasılıkları değerlendirelim mi?


Diyelim ki savcımızın karşısına bir borç alacak meselesi geldi. Örneğin Seçil Erzan’ın dolandırdığı iddia edilen futbolcular sözkonusu. Savcımız soruşturma yaparken tanıkları nasıl belirleyecek?


Bakara 282:


“Ey iman edenler! 

….Erkeklerinizden iki şahidi de tanık tutun. Şahitler iki erkek olmazlarsa, rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkekle -biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için- iki de kadın olsunlar…”

+++++++

Diyelim ki bir boşanma davası söz konusu, taraf olan erkek, “karımdan boşanmak istiyorum çünkü üstüne bir kaç eş daha almak istiyorum ama karşı çıkıyor” derse savcımız bu meseleyi nasıl ele alacak?


Nisa 3:


“Ey iman edenler!

…Yetimlerin hakkına riayet edemeyeceğinizden korkarsanız, beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Haksızlık etmekten korkarsanız tek kadın veya mülkiyetinizde bulunan câriye ile yetinin; bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır…”

+++++++++

Savcımız için acaba her gün Adliyeye gitmesi bir zaruret midir? Yoksa evinde “ağırbaşlılıkla” oturmalı mıdır? -İlle de çıkacağım- diyorsa, nasıl giyinmeli, makyaj yapmalı mı, takı oje gibi süsler kullanabilir mi? 

Ayrıca,  cariyeler kadın sayılmıyor mu?


Ahzap 33:

 

“Ey iman edenler! 

…Dışarı çıkmanızı gerektiren zarurî bir sebep olmadıkça evlerinizde ağırbaşlılıkla oturun. Mecburi bir iş için çıkmanız gerektiğinde ise, eski câhiliye devri kadınlarının yaptığı gibi, süslerinizi ve câzibenizi dışarı vurarak çıkmayın…”

+++++++

Değerli savcımızın karşısına kocasından dayak yemiş bir kadının şikayeti gelirse, koca “Onu, rabbimin emrettiği şekilde dövdüm” diyerek savunma yaparsa soruşturma nasıl yürüyecek?


Nisa 34:


“Ey iman edenler!

…(Evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün…”


NOT: Değerli başsavcımız AKP yönetimi tarafından 2022 yılının yaz kararnamesi ile Gümüşhane’de göreve atanmış.Bu durumda acaba iktidar ortağı durumundaki Hüda-Par’ın parti programında yer alan “kadın fıtratına uygun işler” sınıflandırmasının da yeniden gözden geçirilmesi gerekir mi? 

Örneğin savcılık kadın fıtratına uygun işlerden midir? 


Bu müphem hususların da bence açıklığa kavuşturulması gerekmektedir… Saygılarımla kamuoyuna ve ilgililere arz ederim.





Salı, Kasım 28, 2023

Fatih Terim’den geceyarısı telefonları




Yeni bir oyuncak bulduk çok şükür, derdi tasayı, yaşadığımız zorlukları filan toptan unuttuk… 

-Sahi, ne oldu senin kira artışı? Uzlaştınız mı ev sahibiyle?

-Yok ya, adam Nuh diyor peygamber demiyor, tutturmuş -kiramı yüzde 80 artıracaksın- diye… Ben de -o zaman mahkemeye ver- deyip, kestirip attım, bakalım ne olacak… Bırak şimdi kirayı mirayı… Sen izliyor musun Fatih Terim Fonu (*) hikayesini?

-İzlemez miyim ayol? Her gece o kanal senin bu kanal benim, saatlerce zaplayıp duruyoruz valla…

-Biz de aynen… Bir eğleniyoruz ki… Kah mısır patlatıyoruz, kah kestane atıyoruz mangala… Hatta geçen gün bizde, Fatih Terim Fonu yayınları eşliğinde! Komşularla cips-bira buluşması bile yaptık, 10 kişiydik…

İşte böyle, bilmem sizin evde durumlar nasıl? Filistin’de yaşanan vahşet, çarşı pazarda arş-ı alaya tırmanan fiyatlar, Meral Hanımın partisinde yaşananlar (**), Kılıçdaroğlu-Özdağ gizli Protokolünün (***)  şoku  filan, bunları hep unuttuk, Fatih Terim Fonuyla yatıp Fatih Terim Fonuyla kalkıyoruz…

-E,  n’apalım yani? Zenginin malında gözümüz yok, bari çenemizi yoralım  biraz… Hem sen ne anlatacaktın? -Gece yarısı telefonu- filan diyordun?

-Valla ben bu Fatih Terim Fonu olayını pek çözemedim ama bi şey duydum, onu anlatacaktım 

-Söyle ya… Çatlatma bizi…

-Şimdi bu Seçil Hanım var ya… Hani yıllardır bankanın şube müdürü… Hani başta Arda olmak üzere futbolcuları filan dolandırdı… Fatih Terim Fonu adı altında 40 milyon dolara yakın para toplamış milletten… Üstelik de bu para buhar… İzine rastlayamadı kimse…

-Biliyoruz canım bunları, hem iyi de, Fatih Terim -benim bundan haberim yoktu- diyor?

-Valla orasını bilmem… Geçende bana çok sağlam bir kaynak anlattı… Fatih Terim her kuruşunun  hesabını yaparmış… -Fondan haberim yok filan- demesine bakma sen, kızı, damadı, hatta karısı bile,  kendi adıyla lanse edilen bir fona böyle büyük paralar yatırdıysa duymaz mı adının kullanıldığını? Bir telefon etmez mi ya bankanın genel müdürüne? Böyle böyle, benim adımla bir fon kurulmuş, milletten paralar toplanmış, aman bu işe el atın ama  benim alakam yok- diye?

-Evet ya,  telefon etmeliydi… Genel müdürün telefonu yoktu belki kendisinde?

-Saçmalama… Fatih Terim -kuruşun bile- hesabını tutarmış ya, kızının, damadının, karısının milyon dolarları riske girecek o sessiz kalacak öyle mi? En yakınındaki bir sürü futbolcudan para toplanacak, üstelik yıllardır dostluk sürdürdüğü, Bozcaada’daki evine bile misafirliğe gittiği, -kızım gibidir- dediği  bir banka şube müdiresi bu işleri yürütecek, hem de olaylardan haberi olmayacak öyle mi?

-Evet ya… Bu iddianamede bir tuhaflık var, sanki hazırlandığı andan itibaren gizli bir el dokunmuş da bazı isimleri içinden ayıklayıvermiş gibi…

-Neyse işte şimdi sıkı dur, bu olayı aydınlatacak bir bilgi vereceğim sana…

-Haydi ama artık çıkar şu baklayı ağzından…

-Bizim şu kredi kartları var ya… Hani bu pahalılıkta iki yakamız bir araya gelmediği için birinden kredi çekip diğerinin açığını kapattığımız kartlar…

-Evet ya, biliyoruz bunları, hadi anlat da çıldırtma insanı…

-İşte bazen gözümüzden kaçıyor hani, o kartların harcamalar dökümünde yıl sonunda  -kart işletim ücreti- diye bir kalem yer alır ya… İşte Fatih Bey o dökümleri her zaman inceden  inceye incelermiş ve o işletim ücretine rastladığı anda geceyarısı filan dinlemez, telefona sarılırmış, hem de öyle şef müdür filan değil, direkt genel müdürü ararmış, “Hakancığım yine geldi bana şu işletim ücreti,  sildiriver şunu bi zahmet…” diye…

-Aaaaaaa ciddi misin? Koskoca Fatih Terim?

-Evet ya… İşte sen karar ver artık, uçan kuştan, 200-300 liralık kart işletim ücretinden filan haberi olunca genel müdüre telefon edip sildiren Fatih Beyin bu fondan haberi var mıymış? Yok muymuş?

-Hımmm anladım… Akşam işiniz yoksa size gelelim, televizyon izleyelim mi? Bu defa cips de bira da bizden olsun…

(*)https://www.gunboyugazetesi.com.tr/fatih-terim-fonu-vurgunu-ozeti-unlu-futbolcularin-ne-kadar--tek-184224h.htm

https://www.veryansintv.com/fatih-terim-fonu-skandalinda-ikinci-ifade-ortaya-cikti-serumlu-tehdit-iddiasi/

(**)https://tr.euronews.com/2023/11/22/iyi-partide-ne-oluyor-milletvekili-dikbayir-kendisi-hakkinda-suc-duyurusu-yapti

(***) https://medyascope.tv/2023/11/23/umit-ozdag-kemal-kilicdaroglu-ile-imzaladigi-gizli-protokolu-belgelerini-yayimladi/

Partili gazeteciler… Pravda…

Gazeteciler Cemiyetinin düzenlediği Medya Konferansının (*) i kinci gün  oturumları da ilginçti. “Gazeteci kimdir? ” Başta olmak üzere pek ç...