Bir yakınım anlattı, dinlerken çok güldüm, sizlerle paylaşayım istedim: - Benim genç yaştaki spor hocam biraz evhamlıdır, bizi çalıştırırken neredeyse 15 dakikada bir dereceyle ateşine bakıyordu -Covit mi oldum?- diye... Derken başına gelenler geldi... -Ne oldu? Yoksa Covit’e mi yakalandı? -Dinle bak, neler neler yaşadı... Bu böyle ikide birde ateşini ölçüp dururken bir gün gerçekten ateşi yükselmiş ve tabii müracaat Şehir Hastanesi... Orada insanı burnundan genzinden şişledikleri o meşhur tahlili yapmışlar. -E sonra? - Sonra eve gelmiş... Sonucu beklemeye başlamış. -Hay allah, sonuç nasıl çıkmış peki? -Bu olay 23 Nisan günü yaşanıyor... Anlatıyorum işte... Herkes balkonlarda, şarkılar, marşlar çalınıyor, bayraklar asılı heryerde... Millet pür neşe yani... Bizimki de balkona çıkmış, seyrediyor... Derken kapının önüne bir ambulans yanaşıyor, içinden beyaz koruyucu elbiseli, maskeli adamlar pardon hasta bakıcılar iniyor... -Aaaa, ...
Mürekkep kokan sayfalarda şimdilerde bize yer yokmuş, eh, ne yapalım? Açılsın bari hayali sayfalar... Oysa onlara yazmak tıpkı suya yazmak gibidir. Kayboluverir gider.