Ana içeriğe atla

Kayıtlar

melih gökçek etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İrfan Değirmenci’nin adaylığı

Şu “ kemikleşmiş oy alışkanlığımız” değil midir bizi mahveden? Ülkenin kaynaklarını har vurup harman savuranları, bizi yok sayanları, özgürlüğümüzü kısıtlayanları, hesap vermeye tenezzül etmeyenleri, kadın haklarını ilerletmek şurada dursun, kadın cinayetlerine sessiz kalanları bunca zaman başımızda tuttuk da elimize ne geçti? Onun için diyorum ki artık biraz da “denenmemişi” deneyelim… İşte size pırıl pırıl bir isim, gazeteci İrfan Değirmenci… Türkiye İşçi Partisinin (TİP) Ankara’nın Çankaya’sına Belediye Başkan adayı…Bugün anlattıklarına biraz kulak verdim, hoşuma gitti, sizle paylaşmak istiyorum: “Çankaya ilçesinin sınırları içinde yer alan pek çok üniversitede yaklaşık 100 bin öğrenci okumakta... Ekonomik koşullar ortada. İnanır mısınız, geçen gün bir grup üniversiteli gençle buluştum, içlerinden biri bana şunu söyledi: -Sizden biraz uzak durmaya çalışıyorum çünkü kokuyorum, üstüm başım kokuyor, inanır mısınız? haftalardır çamaşır yıkayamadım, kusuruma bakmayın” Değirmenci, bunu ...

Katillerle, tecavüzcülerle yargılandık!

Gazetecilik “ çileli iştir ” demiştik. (*)  -Müyesser Yıldız, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel gibi başarılı gazeteciler, acaba bu eziyete neden reva görülür?  -Kamuoyunu aydınlatma görevini çok ciddiye aldıkları için olmasın? (**) Kimileri de gazeteciliği şöyle görüyor: -Ne güzel işte, imzanız var, kamuoyunda tanınıyorsunuz, bol bol seyahat, devletin tepesindeki isimlerle samimiyet...Daha ne olsun? Oysa işin içyüzü öyle mi? Milliyet Gazetesindeydim. Büroda olağanüstü sıcak bir gün yaşıyorduk, pencerem açıktı ama kavak ağacının yapraklarında en ufak kıpırdanış bile yoktu, şeytan beni kolumdan çekip uykuya götürme çabasındaydı! Derken telefonum çaldı, beni adeta yerimden sıçratan bir bilgi ulaştı.  Iraklı  bir işadamı ( Jamal Tahir ) Ankara ’da, tam da Genelkurmay Başkanlığı önündeki kavşağın inşaatına talip oluyor... Büyük paralar  söz konusu, ortada doğru dürüst ihale mihale yok. Üstelik Milli İstihbarat Teşkilatı, bu işadamının lanetli  RABIT...

Yağma Hasan'ın böreği

Bundan 1 ay önce Taşpınar Köyü ile Haymana yı bağlayan yolun, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından kocaman pankartlar asılarak asfaltlama programına alındığı bildirildi... Dev kamyonların iş makinalarının sık sık geçtiği yol o kadar bozulmuştu ki normal bir otomobille oradan geçmeye kalkmak macera aramakla eşdeğerdi... Belediye, asfaltlama işi için astığı pankartlarda 1 haftalık süre vermişti ama bu sözünü tutamadı, çalışma 1 ayı geçti ve o yol Taşpınar sakinleri tarafından kullanılamadı... Ha, "O   köy yolundan onca dev kamyon, iş makinası neden geçiyor? " diye mi soracaksınız? Aman efendim köyler, tarlalar çoktaaan " out " olmadı mı? Kentsel dönüşümden bunca rant sağlamak varken ne gerek var yeşilin, kırsalın korunmasına? Siz bakmayın o TVlerde yayınlanan çarşaf çarşaf reklamlara... Düpedüz yalan, dostlar alışverişte görsün... Hepimizi enayi yerine koyuyorlar. " Tarlaların yapılaşmasına, betonlaşmasana izin vermeyeceğiz " martavalını atarak... ...

Portre: Melih Gökçek

Melih Gökçe k  (Biz  İ 'sini kullanmayalım da   Emin Çölaşan, Metin Uca  meslektaşlarımıza olduğu gibi astronomik tazminatlara kurban gitmeyelim!) tam 3 dönemdir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve şimdi 4. döneme talip. Bunu kendisi, “ Belediyecilik, yapılarak ögrenilen bir iş, okulu yok, 3 dönem bu işi yaptım, hala öğrendim diyemiyorum, bu yüzden bir döneme daha talibim ”  diye izah ediyor.  Aslında onu siz de çok iyi tanıyorsunuz,  “Kuğulu Parkı kuşa çevirme” , Türkiye'nin yüz akı “ Ortadoğu Teknik Üniversitesi arazisini yok etme”  gibi düşmanca! girişimlerine tanık oldunuz. Başkentin havasını,  sözde yardım için fakir fukaraya usulsüz dağıttığı kömürle nasıl  zehirlediğini , başkentlileri  Kızılırmak' tan şip şak getirtiverdiği arsenikli suya nasıl  mahkum ettiğine tanıklık ettiniz . Peki şöyle biraz daha geriye gidip, Gökçek son 3 dönemde başkan olarak Ankara'da neler denemiş? Neleri başarmış? Nelerde yanılmış? Bir ha...