Ana içeriğe atla

Yağma Hasan'ın böreği




Bundan 1 ay önce Taşpınar Köyü ile Haymanayı bağlayan yolun, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından kocaman pankartlar asılarak asfaltlama programına alındığı bildirildi... Dev kamyonların iş makinalarının sık sık geçtiği yol o kadar bozulmuştu ki normal bir otomobille oradan geçmeye kalkmak macera aramakla eşdeğerdi...

Belediye, asfaltlama işi için astığı pankartlarda 1 haftalık süre vermişti ama bu sözünü tutamadı, çalışma 1 ayı geçti ve o yol Taşpınar sakinleri tarafından kullanılamadı...

Ha, "O köy yolundan onca dev kamyon, iş makinası neden geçiyor?" diye mi soracaksınız? Aman efendim köyler, tarlalar çoktaaan "out" olmadı mı? Kentsel dönüşümden bunca rant sağlamak varken ne gerek var yeşilin, kırsalın korunmasına? Siz bakmayın o TVlerde yayınlanan çarşaf çarşaf reklamlara... Düpedüz yalan, dostlar alışverişte görsün... Hepimizi enayi yerine koyuyorlar. "Tarlaların yapılaşmasına, betonlaşmasana izin vermeyeceğiz" martavalını atarak...

Neyse işte sonuçta asfaltlama işi bitti... Tam ertesi gün ne oldu biliyor musunuz? Kamyonlar geçti ve yepyeni asfalt paramparça oldu... Tekrar yapıldı, tekrar bozuldu... İnanmayacaksınız ama tekrar yapıldı tekrar bozuldu...

-Ne asfaltmış bu yahu?

Diye bana sormayın, gidin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e  sorun, tabii makamında bulabilirseniz! Çünkü büyük ihtimal belediye işlerini bırakmış, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na, şuna buna çamur, pardon tweet atmakla meşguldür kendisi...

Ben de sizlerle ülkenin "yandaş müteahhitler eliyle"! Nasıl soyulduğunun resimlerini paylaşayım...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Külliye’ye içerden bakış: Erdoğan’a: “Sistem yürümedi, Türkiye’yi seçime götürmeli”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın  “Başdanışmanı” olarak Beştepe’de    7 yıl süreyle  görev yapan İlnur Çevik’le konuştuk. “ Bu sistem yürümedi ” diyen Çevik durumu, “Erdoğan’ın en kısa zamanda Türkiye’yi seçime götürüp sistemi rayına oturtması şart, eğer torunlarını şu kadarcık! bile seviyorsa bunu yapmalı, aksi halde eyvah! ” diye özetliyor.  DEM Parti ile yürütülen “çözüm süreci” için, ortada bir plan taslağı bulunmadığını savunan Çevik’e göre, her zamanki “Kervan Yolda Düzülür” mantığı yine ağır basıyor. …Acaba Külliye’de çalışma sistemi nasıl? Cumhurbaşkanı gündemini nasıl belirliyor? Yüksek İstişare Kurulu diye bir kurul var, orada ve  pek çok kişinin üye olarak yer aldığı diğer kurullarda neler görüşülüyor? Erdoğan, Atatürk ismini neden diline almak istemiyor?Beştepe’nin bodrumunda gerçekten tam teşekküllü bir hastane var mı?…  Gibi pek çok soru aklımı kurcalıyordu, “ İlnur Çevik nasılsa görevi bıraktı, artık belki konuşur ” diye düşün...

KONGRE TUFANI (1) Nazmi Bilgin: “32 yıl yetmedi”

Gazeteciler Cemiyetinde bir kongre geride bırakıldı, “ 32 yıl yetmedi, devam” diyen Başkan Nazmi Bilgi n yeniden seçildi.  Ancak başta OY’unu Beyaz Sayfa Kadro Hareketi için kullanan 295 değerli meslektaşımız olmak üzere aslında Cemiyetin yeni yönetim kuruluna ve  tüm üyelerine  olan sorumluluğumuz gereği, söylenecek çok şey var.  Bugünden itibaren bunları bir bir paylaşacağım:  1-32 (OTUZ İKİ) yıllık Başkan Nazmi Bilgin, benim bulunduğum her toplantıda “ Bu benim son dönemim, bir daha aday olmayacağım ” diyordu, Vakıf Senedi’nin mahkeme tarafından reddedilmesi üzerine haykırarak, “ Ben bu Vakıf Kuruluncaya kadar başkanlığa aday olacağım ” demedi mi?  Gazeteciler Cemiyetinin her türlü menkul ve gayrimenkul varlığının, üyelikleri ölünceye kadar sürecek 16 kişilik mütevelli heyete geçmesinden muradı neydi acaba da başkanlık koltuğunu terk etmemekte bu kadar ısrarcı oldu? Bu durumu sizlerin yorumuna bırakıyorum.  2- Yüzlerce üyesi olan bir Gazet...

KONGRE TUFANI (2) Alo 198’e sormuş!

  Gazeteciler Cemiyetinde yaklaşan kongre için, adaylığım üzerinde ısrarlar yoğunlaşınca epey düşündüm: -Kırk yıl emek verdiğim gazetecilik mesleği bana artık bir örgüt sorumluluğu yüklemiyor muydu?  -Gazeteciler Cemiyetinde yürüttüğüm çalışma sırasında gözlemlediğim ciddi yanlışlar için çaba göstermek gerekmez miydi? -Biz başımızdakileri, “ koltuğa yirmi üç yıldır yapıştınız, denetimden kaçtınız, adaletsiz davrandınız ” diye eleştirirken, “ tam otuz iki yıldır başımızda durmakta ısrar eden, denetime, adalete, eşitliğe kapalı yol yürüyen ” yöneticilere ne diyecektik? Uzun uzun düşündükten sonra kararımı verdim ve adaylığımı açıkladım. İstifa ettiğim gün başkan beni telefonla arayıp, dedi ki: - Nursun ben zaten senin ayrılacağını tahmin ediyordum. Belki de adaylık düşünüyorsun, e tabii, demokratik hakkındır. Bu sözler kulağımda çınlarken, elimde “ Cemiyetin aday listesini talep eden dilekçemle ” yola çıktım, Üsküp Caddesi 35 numaradaki cemiyetin bahçesinden içeri ...