Topluma mal olmuş isimlerin “sade birer insan gibi ” sürdürdükleri yaşamlarını merak edip, sorgulamaz mısınız? Sayısız kitaba, makaleye imza atmış, savaşların, sürgünlerin acısını yaşamış, konferansların kongrelerin yıldızı olmuş, kocası tarafından aldatılma eziyetini yaşamış, Mustafa Kemal Atatürk’le görüş ayrılığına düşüp siyasi çevrelerden dışlanmış bir kadın yazar için şu sorular aklınızdan geçmez mi mesela? -Babaanne olarak şefkatli miydi? Torununu elinden tutup okula yazdırırken 5 lira verip dolmakalem almak varken, neden onu ille de hokka-divit kullanmaya mecbur etti? -Kendisinden 17 yaş büyük kocası tarafından aldatıldığını, üstelik Zeki Beyin o kadını da nikahına almak istediğini öğrenmek ona nasıl bir azap yaşattı? Yüreğindeki acıyı hangi romanlarına döktü? -Onu mandacı diye yaftalamak isteyenlere, hatta Mustafa Kemal’e ve arkadaşlarına karşı nasıl bir direniş gösterdi? Buna benzer o kadar çok soru vardı ki aklımda… İlk kez sinemaya uyarlanmış “ Sinekli Ba...
Mürekkep kokan sayfalarda şimdilerde bize yer yokmuş, eh, ne yapalım? Açılsın bari hayali sayfalar... Oysa onlara yazmak tıpkı suya yazmak gibidir. Kayboluverir gider.