Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Süleyman Demirel etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Çarıklı Diplomat

Vahit Özdemir ’in “Çarıklı Diplomat” kitabını bir kaç haftadır elimden düşürmedim, gittiğim heryere götürdüm, hatta başucu kitabı bile yaptım. Okuma maratonum bugün sonlandı, kitabımın kapağını kapatırken şunu düşündüm: -Siyasetle ilgilenen, ülke yönetimine dair söz söyleyen, ya da en azından kafa yoran herkes,  özellikle de bürokrasinin ve diplomasinin işleyişini merak edenler bu kitabı mutlaka alıp okumalı… Bakmayın 526 sayfa olduğuna kitabın.  Özlem Pekcan “ nehir söyleşisi ”nı son derece akıcı bir dille kaleme almış, doğrusu Vahit Özdemir de en küçük detayları bile atlamadan, yetimhanede başlayıp, Fransa’da öğrencilikle devam eden yaşamını, diplomat olarak Dışişleri Bakanlığında geçen yıllarını öylesine içtenlikle anlatmış ki, sayfaları keyifle çeviriyorsunuz.  “ Aaa, meğer politikacıların yaşamında, devletin işleyişinde, neler oluyormu ş” dedirten kitap, çok hoş vakit geçirtiyor. Okurken ilginç bulduğum kimi anekdotlarla size kitabı biraz anlatsam mı?  Ne...

Ekose Etekli Levrek mi, Monaco İstakozu mu alırdınız?

İstanbul’dayım, bizim çocukların evinde misafirlikte, telefonum çaldı, arayan Barış Kaşıkçı: -Şu istakozu filan bir kenara bırakıp İhsan Sabri Çağlayangil’in (*) Ekose Etekli Levrek Daveti olayına baksana… Barış Kaşıkçı, benim hayran olduğum, çok şey öğrendiğim müthiş bir gazeteci, Anadolu Ajansında mesleğe başladığım yıllarda onun öncülüğünde atlatma haberler yapılıyor, A.A. bütün gazetelerde aynı anda manşetlere çıkıyordu, kimilerine benim de tanıklık etmişliğim, “teyp taşımak ” gibi küçük katkılar sunmuşluğum bile var. Hemen harekete geçiyorum, o tarihi olayı dile getiren bir kitap aklıma geliyor… Ahhh, ne yazık ki Ankara’daki kitaplığımda, olsun, çareler tükenmez, ilk işim kitabın yazarı, meslek büyüğüm Fethi Akkoç’u aramak oluyor: -Fethi Bey, sizi Ekose Etekli Levrek kitabınız için aradım -E, ben sana o kitabı imzalayıp vermiştim, açıp bir bak bakalım neler yazmışız?  -Fethi Beeeeey, ne yazık ki ben İstanbul’dayım, kitabınız Ankara’da kitaplığımda duruyor, sizden ri...

SALLA BAŞINI AL MAAŞINI

                                                                                   Bu laf dilimize bir güzel yerleşmiştir…  -Nedir peki kastettiği?  -Ne olacak? Bir iş bulup başını soktuysan, etliye sütlüye karışma, - gözümü kaparım, vazifemi yaparım - diyerek varlığını sürdür, maaşını al, sesini kes, otur… Yıllar öncesi…  Maliye Bakanı Sümer Oral’ın odasındayım, istifa metnimi kendisine sunmak üzere oradayım, tanıdığım en zarif, en düşünceli, insana en değer veren devlet adamlarından biri, kahve söyledi, beklerken: -Nursun Hanım iyi düşündünüz mü? Üçlü kararname ile atandığınız önemli bir görevden, memuriyetten istifa ediyorsunuz? -Düşündüm efendim, mesleğime dönme arzusundayım, Cüneyt Arcayürek’in teklifi üzerine Cumhuriyet Gazetesine geçeceğim… Sü...