Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Tolstoy etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hikaye Yeni Başlıyor

Sevgili meslektaşım, dostum Ayla Ganioğlu’nun yeni yayınlanan kitabını güneşli bir günde, İstanbul’da, yaprakları pırıl pırıl parlayan bir manolya ağacına karşı okumaya başladım, “ Hikaye Yeni Başlıyor ”un kapağını açmamla birlikte de, harika, anlatılması güç, belki sadece rüyalarda görülebilecek fantastik bir dünyanın parçası oluverdim. Uzun zamandır bir roman yazma hayaliyle yanıp tutuşan ama bunu bir türlü gerçekleştiremeyen Sebat ile işte böyle bir günde, kitabın giriş cümlesinde tanıştık. Tanışıklığımız sayfaları çevirdikçe ilerledi ve ona müthiş bir sevgi duymaya başladım.   -Kimmiş yahu o Sebat? Niye onca zaman yazamamış romanını? Yazsa bir şeye benzeyecek miymiş bari? -Ooo, bunları söylemeden önce Sebat’ı tanıman gerekir, bir bilsen önüne çıkan engelleri, Cefakar’ı, hele hele 3 M’yi… -3 M de neymiş? Yoksa, büyüyüp devleşip 5 M’ye kadar varan o meşhur market miymiş Sebat’a engel olan şey? -Saçmalama da dinle, Ayla’nın kitabının kahramanlarından söz ediyorum, Mela...

Ah bi zengin olaydık!

Şu “zengin olma hevesi ” kimde yoktur ki? İyi de, “ çoook zengin olsan o parayla ne yapardın ?” Sorusunu sorsanız kim ne der acaba? -Soğanın cücüğünü yerim... -Dalga geçme, bırak o lafları şimdi... -Ev alırım, araba alırım... -Pöh! Onun için zengin olmak gerekmiyor ki. Artık bu işler çok kolaylaştı, AKP’li  hanımefendi (*) böyle demedi mi? Geç o sıradan hayalleri, daha ulaşılmazlarını bul. -Aşı sırasına giremeyen eşime dostuma, fakir fukaraya Yeşilyurt Belediyesinden (**) birer gri pasaport çıkarttırır, hepsini uçağa doldurur, Ukrayna’ya Rusya’ya filan götürürüm. Şimdi oralara aşı turizmi başlamış ya, hepimiz Sputnik aşısı oluruz... - Hah bak bu güzel... Peki Rusya’ya gitmişken başka ne yaparsınız? -Ne bileyim, sabah Tretyakov Müzesine gider Ayvazovski’nin, Shiskin’in tablolarını hayran hayran seyrederiz. Sonra? Bolşoy açılmış mıdır? Bileti önceden alabildiysek, muhteşem bir baleyi, giderek fakirleşen sanat belleğimize unutmamak üzere kaydederiz.   -Yemek yemeden olur mu? - Ol...

Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi

  Bu sabah hafiften yağmur çiseliyor, gökyüzü kurşuni, yine pandemi hapsindeyiz. Herkes isyanda: -Yeter yahu, böyle yaşanır mı? Ondan kork, bundan kork, çoluğuna çocuğuna, sevdiğine sarılama, bir öpücük bile çok görülsün.  Oraya dokundun aman elini yıka, ayy o kadın konuşurken maskesi düşüktü biraz, bize virüs bulaşmış mıdır? -Aşının eli kulağında, ahalinin çoğu aşı olduğunda bu kabus bitecek -Nasıl bitecek? Haydi tuzu kuru devletleri anladık, parayı bastırıp, aşının iyisini! getirtip yaptıracaklar. E, fakirlikle debelenen ülkeler? Onların halkları ne olacak? -Haklısın, sözde ta Çin’in Wuhan’ında bir kaç kişide görülüp bütün dünyaya yayılmadı mı bu virüs? Dediğin gibi, eğer dünyanın tüm halkları bu illetten kurtarılmazsa kurtuluş yok... Belki de dünyanın sonu geldi. -O kadar da değil canım... Tamam bütün imkanları zorlayalım, el ele verelim, dünyamızı kurtarmaya çalışalım ama, bu illetin durup dururken neden ve nasıl ortaya çıktığı neden hiç sorgulanmıyor? Aşı için gö...

Anna Karenin

Bugünün dünyasında, yani Tolstoy ’un ölümünden bir asır sonra Anna Karenin ’i (*) okumak hem keyif verir insana, hem de pek çok şeyi sorgulamasına yol açar...  Bir kere Anna Karenin , insanın iliklerine kadar hissedeceği bir aşkın hikayesidir. Yani “ başından aşk geçmiş! ” insanların çok iyi bildiği duygulardır o kült romanda anlatılanlar. O kadar ki, romanın üstüne kurulu olduğu kadın Anna, Kont Vronski ’ye olan aşkı uğruna her şeyden hatta yaşamaktan bile  vazgeçmiştir... Küçücük oğlu Serjoya ’yı, herkesin saygı duyduğu kocası Aleksey Androviç ’le gah Moskova’da gah Petersburg’da sürdürdüğü, hiçbir olanaktan yoksun kalmadığı o renkli yaşamı, herkesin hayranlıkla izlediği güzelliğine çok yakışan, en iyi terziler elinde, gerçek dantellerle dikilen  tuvaletleriyle boy gösterdiği suareleri, kuş sütünün eksik olduğu evinde kitap okuyarak geçirdiği huzurlu saatleri ve büyük aşkı Vronsk i’yi, hatta küçücük kızını bile geride bırakıp gitmiştir... Çünkü, görünürde pek çok kadın ...