Fıstıkla soğanı tavada kavururken Ayşegül görüntülü! aradı: -Kolay gelsin, belinde önlük ne yapıyorsun? -Zeytinyağlı biber dolmasının içini hazırlıyorum, sen tarçın koyar mıydın? -Tabii, bir de yenibahar mutlaka koyarım, zeytinyağlının yakışığıdır... Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz Ankara ’da, Hanımeli Sokakta geçti. Bizim yetiştiğimiz yıllarda aileler ve yaşam tarzları birbirine çok benziyordu. Şehir çocuğuyduk ama, akasya ağaçlarıyla bezeli sokaklarda, ikişer üçer katlı evlerin bahçelerinde oyunlar oynardık, çağla toplardık. O zamanki Gaybi Yatır Apartman ının kiracıları genellikle orta sınıfın benzer gelir düzeyindeki aileleriydi. Komşularımız, tayinle Ankara’ ya gelmiş memurlar, bir öğretmen, bir yedeksubay, bir hakim, bir eczacı kalfası, bir terzi ve mesleklerini şimdi hatırlayamadığım bir kaç aileydi. O yıllarda çalışan kadın çok azdı, annem Emine Masume Alev istisnalardan biriydi... Büyük Doğumevi’nin var...
Mürekkep kokan sayfalarda şimdilerde bize yer yokmuş, eh, ne yapalım? Açılsın bari hayali sayfalar... Oysa onlara yazmak tıpkı suya yazmak gibidir. Kayboluverir gider.