Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Peyami Safa etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İçim dışım Mustafa Kemal

Yaşam pek çok sorumluluk yüklüyor, “ kendine zaman ayırmak ” çok büyük bir lüks, bunu en iyi bilenlerdenim, dolayısıyla bir takım işlerin “ mecburiyetten ” değil de “ isteyerek yapılması” kadar güzel bir şey, örneğin “ istediğin kitabı okumak”   kadar şahane bir hobi var mı?   Bu durumun  ayırdına vardığım anlardan birini Moskova’da yaşamıştım. Bir Tolstoy hayranı olarak kentte  O’nun izlerini arayıp durdum, “ müzeler, kitaplıklar, el yazmaları, içinden geçtiği sokaklar hatta sevdiği tablolar ” peşinde koşmak beni hayranlıktan öte bir ruh haline sürüklemişti. Moskova’da geçirdiğim günlerde bana özveriyle rehberlik eden Rus arkadaşım Elena ile benim bu Tolstoy başta olmak üzere delice tutkunu olduğum Rus yazarlarına olan saplantıma şaşırmış gibiydi bir gün şöyle dedi: -Eğer sen de küçük yaşlardan itibaren bütün okul yılların boyunca bu yazarları ve kitaplarını zorunlu ders olarak okusaydın, bırak sevmeyi, bu zorunlu vazife nedeniyle onlardan soğurdun Hatta bununl...

Benim seçimim, KEMAL!

Her 29 Ekim’de, 10 Kasım’da bir resim paylaşılır, altına bir sonsuzluk işareti kondurulur, “unutmadık ” yazılır ve iş biter… Unutmadık mı sizce Ata’yı? Hani laik düşünce? Hani ileriye bakan gençler? Hani kadın hakları? Hani güzel sanatlar? Tanık değil miyiz hepsinde geriye gittiğimize? Varsa yoksa din kisvesine bürünmüş sözde ulema takımı… O pırıl pırıl çocukları, gençleri, kadınları, erkekleri çağımızın gereklerinden uzaklaştırıp, kendi yorumladıkları eski öğretilerle geriye götürmeye çabalamıyorlar mı? “ Siz bu dünyayı fazla sorgulamayın, hakkınızı aramayın, refahı, adaleti, eşitliği boşverin, olanlara gözünüzü kapayın, bırakın baştakiler böyle devam etsin, öbür dünyada sizler cennetin nimetlerinden nasılsa fazlasıyla ödüllendirileceksiniz” demiyorlar mı? Eh, insanoğlu kusursuz mu? Tabii ki gören göz isteyecek, onu aksine ikna etmenin bir yolu bu dünyada görüp, isteyip de sahip olamadıkları için öbür dünyadaki cenneti, hurileri, gılmanı, vildanı (*)  vaad edeceksin ki itaat etsi...