Cumhurbaşkanına hakaret, Türkiye’de 4 yıla kadar hapis bedeli ödeten tehlikeli suçlardan biri, bu suçtan son yıllarda tam 128 bin kişi yargılandı. Pek çok gazeteci yazdıkları haberlerden, çizerler karikatürlerinden, gençler attıkları tweetten, göstericiler açtıkları pankarttan mahkemelere düştü, pazarcılar patlıcana koydukları etiketten bile sorgulanırken, pahalılıktan şikayet eden yaşlı teyzeler gözaltına alındı. Sedef Kabaş ise “paylaştığı bir atasözü nedeniyle” tutuklanıp, 49 gün hapis yatarak bu zincire dahil oldu. Kabaş’la Ankara’da Gazeteciler Cemiyetinin düzenlediği konferansta bu 49 günün öncesi ve sonrasını değerlendirdik, “Bir canım kaldı” diyen Kabaş, “ama haksızlık karşısında asla susmayacağım” sözüyle korkmadığını dile getirdi. Peki neydi Sedef’i bir gece saat 02.00’de gözaltı sürecine ve 49 gün hapiste yatmaya götüren olay? Kabaş, Uğur Dündar’ın programında Cumhurbaşkanının birleştirici güç olması gerektiğini anlatırken, hani -ta...
Mürekkep kokan sayfalarda şimdilerde bize yer yokmuş, eh, ne yapalım? Açılsın bari hayali sayfalar... Oysa onlara yazmak tıpkı suya yazmak gibidir. Kayboluverir gider.