Ana içeriğe atla

Kayıtlar

seçimler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Con Ahmet’in Devr-i Daim Makinesi

      Bugünlerin tartışma konusu, Anayasa’nın 101. Maddesi:   -Bir kimse kaç kez Cumhurbaşkanı seçilebil ir?   Açıkça  “İKİ KEZ”  diyen bu maddeye öyle kulplar takıldı, niyetler eklendi, yapbozlar yapıldı, içeriği    öyle eğilip büküldü ki, ben pes ettim… Oysa bu pazar sabahı size kibarca soracaktım:   -Mahallenin çocuk parkında çocuklar uslu uslu eğlenir, salıncağa sırayla biri biner biri inerken, o civarın çakalı gelir, uslu uslu sıra bekleyen çocuklara tokadı basar, hepsini sağa sola itekleyip -tokatlayıp, lekeli- çamurlu giysileriyle salıncağa biner, sonra da    “ASLA İNMEM”  diye tutturursa ne yapacaksınız?     Bu soruya mahallenin muhtarı, bekçisi, zabıtası ,  komiseri , kalantorları, gecekondu sakini   bile yanıt verememişken ben  de  kim oluyorum değil mi? İşte bu  “salıncak”  örneği üzerinde aynen muhalefet liderlerimiz gibi kibar kibar kafa yorarken, aklıma bir soru da...

Yalan politikacının ekmeği!

Gazeteciler Türkiye’de siyasetin fotoğrafını en iyi çekenler arasındadır. Onların sayfalara-ekranlara-sanal kayıtlara geçen izlenimlerine baktığınızda ülkede neler yaşandığını “ şıp diye ” çözersiniz. -Yani neyi çözmüş oluruz? -Neyi olacak, “yalanın politikacının ekmeği” olduğunu, seçim sürecinde verilen sözlerin laf olsun diye verildiğini, asla tutulmadığını ve bu durumun ülkenin kaderi olduğunu anlamış olursunuz. -Sen bize niye şimdi karamsarlık aşılıyorsun? Hani her şey çok güzel  olacaktı? -Olur belki ama fazla hayal kurma bence… Daha doğrusu, sana  Turgut Özal’ın 29. Ölüm yıldönümünde geçmişten bir olay nakledeyim, kendin karar ver… —Özal’ın unuttuğu sözler— 28 Eylül 1986’da Türkiye ara seçimlere gitmişti... Seçim öncesinde, ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Turgut Özal, seçim stratejisini “ partisinin oyları belli bir oranın altına düşerse istifa edeceği ” sloganıyla yürüttü... Enflasyon almış yürümüş, bürokrasi,  “ prensler ” saltanatıyla hallaç pamuğu gibi atılmıştı....

Araba devrildi!

Yaşadığımız ortamı ileride, ( tabii salgın bizi es geçer de sağ kalırsak!)   nasıl anımsayacağız? Tam bir zincire vurulma hali. Hepimizin gözleri önünde yaşanan bir cinnet ... At izinin it izine karıştığı bir arena ... Hangisi uyarsa...  Kimileri “ seçim kararı alınsın ” diyor, ama unuttunuz mu?  AKP hükümeti son girdiği seçimde allem edip kalem etmesine, her türü katakulliyi yapıp sonuçları değiştirme çabasına karşın 11 ili kaybetmedi mi? (*) -Ayol seçimi kaybettin, çekilsene kenara? -Yoooook, olmaaaaaaaz, benim sözlüğümde çekilmek yoktur! Ve bir oyun sahneye konuldu, hepimiz seyirci koltuklarına zorla oturtulduk, şimdi bize dayatılan oyunu ağzımız bir karış açık, sadece! seyrediyoruz... Ne mi oluyor? -Oooooo ne olmuyor ki? Acaba devleti bir aile kabul edersek, tarihimizde bu ailenin fertlerinin sille tokat birbirine düştüğü hiç görülmüş müydü?  İşte yaşanan bu... Artık araba devrildi! Devletin tepesinin muhalif belediyelere duyduğu k...