Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Sedef kabaş etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Küçük kızdan büyük sözler…

Sedef Kabaş’ın  Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla nezarete götürülüp gözaltına alınışı, tutuklanışı (*) ve hapsedilişi, geride bıraktığımız yılın önemli olaylarından biriydi.  - Neydi peki Sedef’in suçu? Bunu esaretteki ilk gününde o da kendine sormamış mıydı? -…Sahi ben neden hapisteydim? Ne yapmıştım? Evet evet doğru bir atasözü kullanmıştım! Dünyanın her yerinde anonim olan atasözlerinden bile şahsi hakaret suçlaması çıkartılan bir ülkede hapislik bir “suç” işlemişim. Ülkenin ileri demokrasi diye diye ilerleyip geldiği son nokta burasıydı… Ülkenin geldiği nokta Kabaş’a göre aslında neresiydi? -…Mühürsüz oylar, denetimsiz sandıklar, atı alanın Üsküdar’ı geçtiği seçimler sonrasında “ biz öyle ya da böyle seçildik, ötesini berisini fazla kurcalama, bundan sonra da bizim dediğimizin dışına çıkma” yöntemiydi bu… Milli iradenin tecelli etmiş hali diye dayattıkları böylesi bir rejim, bireysel özgürlükleri sonuna kadar budayıp ülkeyi açık hava hapishanesine dönüş...

Helal Sana Be Sedef!

Sabah kapım çalındı, gittim baktım kargo… Sedef Kabaş’ın son kitabı… “Yandığın Ateş Yoluna Işık Olur” Üstelik nasıl da nazik bir ithafla imzalamış…  Hemen ve heyecanla açtım kapağını, içindekiler başlığı altındakileri, önsözde yazdıklarını incelemeye giriştim…Yaşam geçmişine de değinerek son dönemde başından geçenleri dile getirmiş Sedef. Öylesine içtenlikle, çekinmeden, korkmadan herşeyi, kendisine atılan iftiraları, hakaretleri bile örtmeden, gizlemeden yanıtlarını çatır çatır vererek  paylaşmış ki yaşadıklarını… Helal sana be Sedef! Dedim içimden, aslında hepimiz birebir tanığı olmadık mı Sedef Kabaş’ı topun ağzına getiren olayların?  Bir televizyon canlı yayınında kullandığı “atasözü” nedeniyle geceyarısı evinin polislerce basılışı, ters kelepçe takılarak nezarete götürülüşü, 49 gün süreyle hapishanede tutuluşu… Nedendi peki? Hücresinde o da bunu kendi kendine sormuş: “…Sahi ben neden hapisteydim? Ne yapmıştım? Evet evet, doğru bir söz kullanmıştım. Dü...

Sedef Kabaş: Bir canım kaldı, daha ne bedel ödeyebilirim?

  Cumhurbaşkanına hakaret, Türkiye’de 4 yıla kadar hapis bedeli ödeten tehlikeli suçlardan biri, bu suçtan son yıllarda tam 128 bin kişi yargılandı. Pek çok gazeteci yazdıkları haberlerden, çizerler karikatürlerinden, gençler attıkları tweetten, göstericiler açtıkları pankarttan mahkemelere düştü, pazarcılar patlıcana koydukları etiketten bile sorgulanırken, pahalılıktan şikayet eden yaşlı teyzeler  gözaltına alındı. Sedef Kabaş ise “paylaştığı bir atasözü nedeniyle” tutuklanıp,  49 gün hapis yatarak bu zincire dahil oldu.  Kabaş’la Ankara’da Gazeteciler Cemiyetinin düzenlediği konferansta bu 49 günün öncesi ve sonrasını değerlendirdik, “Bir canım kaldı” diyen Kabaş, “ama haksızlık karşısında asla susmayacağım” sözüyle korkmadığını dile getirdi. Peki neydi Sedef’i bir gece saat 02.00’de gözaltı sürecine ve 49 gün hapiste yatmaya  götüren olay? Kabaş, Uğur Dündar’ın programında Cumhurbaşkanının birleştirici güç olması gerektiğini anlatırken, hani -ta...