Se ç imlerde “ elini ta şı n alt ı na koyanlardan ” biriydim, sand ı k g ö revimiz s ı ras ı nda cereyan eden ilgin ç olaylar ı da sizlerle payla ş m ış t ı m. (*) G ü nler sonra ziyarete gelen bir dostum bana ü st ü nde “ evet ” damgas ı bulunan bir oy pusulas ı uzatt ı : - Ş una bir baksana Ş a şı rd ı m: - A, Cumhurba ş kanl ığı oy pusulas ı… Recep Tayyip Erdo ğ an ’ a “ evet ” m ü h ü r ü bas ı lm ış … Nereden çı kt ı bu? -Valla ç ok ilgin ç… O sabah erkenden oy kullanmaya gittim, benim sand ı kta s ı ra bekleyen hi ç kimse yoktu, g ö revliler beni g ö r ü nce adeta -se ç men geldi- diye sevindiler, selamla ş t ı k, pusulam ı , zarf ı m ı al ı p h ü creye girdim, bir bakt ı m rafta bu pusula duruyor. Yani benden ö nce giren birisi bu pusulada Recep Tayyip Erdo ğ an ’ a -evet- m ü hr ü b...
Mürekkep kokan sayfalarda şimdilerde bize yer yokmuş, eh, ne yapalım? Açılsın bari hayali sayfalar... Oysa onlara yazmak tıpkı suya yazmak gibidir. Kayboluverir gider.