Yaprak dökümü Çocukluğumun, gençliğimin izleri yavaş yavaş kayboluyor... Makbule (Bengisu) Teyze nin kaybı o kadar acı oldu ki... Bir daha asla yaşanamayacak rengarenk anılar kafamda sürekli resmi geçitte, boğazım düğüm düğüm. Bilmem çocukluğunuzda ev ziyaretlerine götürür müydü anneniz elinizden tutup? Hani o kristal çanaktaki şekerin ikram edilmesini sabırsızlıkla beklediğiniz, pastanın en büyük dilimini size verdikleri, büyüklerin sohbetinden sıkılıp evin her köşesini merakla inceleyip durduğunuz ziyaretlere? Makbule Teyzen in günleri her ayın "ilk çarşambası " mıydı? Mutfağı ikram tepsileriyle dolup taşardı... O " otuzaltı böreği " nasıldı? -Makbule Teyze, neden otuzaltı böreği deniyor buna? -Canım o böreğin hamuru hazırlanıp yufkaları açılırken otuzaltı defa katlanıyor da ondan... Sadece börek mi? Bir muzlu kremalı pastası vardı mesela, kedi diliyle hazırlanır, bir gece buzdolabında bekletilirdi... Sonra mercimekli köftesi, kısırı, "şekilsiz ku...
Mürekkep kokan sayfalarda şimdilerde bize yer yokmuş, eh, ne yapalım? Açılsın bari hayali sayfalar... Oysa onlara yazmak tıpkı suya yazmak gibidir. Kayboluverir gider.