Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ferhan Şaylıman etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

PORTRELER Ferhan Şaylıman

Yaşamın, ölümün, varoluşun gizemini çözebilmek mümkün mü?  Hani bir an, belki bir an bile değil, hafifçe, belli belirsiz esip geçen ama belleğinizde silinmez bir yer eden hanımeli çiçeğinin kokusu gibi… Kimi karşılaşmalar da öyle, o kadar hafif, zarif ve asla unutulmayacak anlar yaşatsa da hep kaybolup gitmiyor mu? Ferhan Şaylıman’ı (*) tanımam eskilere dayanır, SBF yıllarına. Basın Yayın Yüksek Okuluna giden yokuş henüz sağlı sollu betonlaşmamıştı, benden yüksekti onun sınıfı ama uzaktan uzağa birbirimizi duyar, bilir, gülümseyerek selamlaşırdık.  Mezuniyet sonrası yıllar yılları izledi, işler güçler, gazeteciliğin aslında “suya yazılan” sayfaları, TV ekranlarının “anında parlayıp sönüp giden ” görüntüleri araya girdi, hep “imza” olarak bildik birbirimizi. Başarılar, düş kırıklıkları, bırakıp gitmeler, yeni sayfa açmalar derken gazeteciliğin değirmeninde öğütülen yaşamlar sürdürdük. Bir gün telefon edip, kendi kurduğu yurtseverlik.com sitesinde yazı yazmamı istedi...

Cem Karaca’yı silemezler!

Cem Karaca ’ y ı  kim unutabilir, nas ı l unutturabilirler Allaha ş k ı na? O  “ nezle g ö rmemi ş”  ama ne yaz ı k ki sigara duman ı yla t ü ts ü lenmi ş  kendine  ö zg ü  davudi sesiyle  “ İşç isin sen i şç i kal ”  diye hayk ı r ışı n ı ,  “ Bu son olsun ”  s ö z ü yle d ü nyaya sitemini ve belki de can ı na tak edip  “ art ı k yeter ”  diyerek bizlere veda etmek istedi ğ i  “ Ç ok Yorgunum ” ş ark ı s ı n ı  hangimiz unutabiliriz?  Kimi zaman d üşü n ü yorum da, T ü rkiye ’ de zaman zaman zorbalar ı n eline ge ç en devlet g ü c ü  nas ı l bu kadar ac ı mas ı zca kullan ı labildi, kendi ayd ı n ı ndan, ayd ı nl ı ktan korkan o zorbalar T ü rk ayd ı n ı n ı ü rk ü tmek, uzaklara s ü rmek, yok etmek i ç in nas ı l  ç abalay ı p durdular? Karanl ı k g üç lerin pen ç esine kimleri kimleri kurban vermedik bug ü ne kadar? Say say bitmez … Cem Karaca ,  ş ark ı lar ı nda kendimizi buldu ğ umuz,  ö...