Bugün içim dışım Maria Callas… (*) Öteden beri merak ettiğim, üzerine çok okuyup-sürekli dinlediğim, dünyayı sesiyle fetheden lirik soprano Maria Callas. Paris’te “Zaman Kapsülü” (**) ile yaşamını izleme fırsatı çıkınca kaçırır mıyım? Hemen biletimi aldım. -Pahalı mıydı? -22 Euro, yani 400 TL civarındaydı, ama değdi, gerçekten içimi dışımı Callas ile donattım. -E, zaten ayakkabını tamir edip yenisini alma külfetinden kurtulup epey tasarruf etmiştin, başkası olsa Paris’ten bir çift Dior ya da Loubutin almaz mıydı? -Güldürme beni…12 bin TL gibi bir rakamdan söz ediyorsun. O sivri topukların üstünde leylek gibi sekerek yürüyeyim öyle mi? -Canım spor ayakkabıları da var -Aynı delice rakamlara… Beni şimdi meşgul etme Callas günümü anlatıyordum… “Zaman Kapsülü”ne girmeden önce Maria Callas’ın yıllarını geçirdiği evi görmek için yollara düştüm. Georges Mandel caddesine en yakın metro durağı Rue de la Pompe, 9 nolu hat oradan geçiyor, durakta inip yukarı çıkıyorum. Ohhh, beni hari...
Mürekkep kokan sayfalarda şimdilerde bize yer yokmuş, eh, ne yapalım? Açılsın bari hayali sayfalar... Oysa onlara yazmak tıpkı suya yazmak gibidir. Kayboluverir gider.