Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KLİŞELER ÇÖZMEZ!!!

Sevgili dostlar, İstanbul Sözleşmesinden çıkılacağı, bu konuda geri adım atılacağı haberleri birbirini izlerken bir hareket başlatıldı, herkes birbirini siyah beyaz ve mümkünse eski resimler kullanarak “ challenge ”a davet ediyor... Beni de çağıran pek çok arkadaşım var, eksik olmasınlar,  fakat klişelerin sorunu çözmeyeceğini düşünüyorum...  Bunlara bir de yenisi eklendi şimdi...  Beyefendiler, cehaletten ve bilmediğini bilmemekten, danışmamaktan kaynaklanan bütün başarısızlıklarına, antidemokratik, despot tutumlarına, adaleti, eşitliği  yerle bir eden yaklaşımlarına, artık çuvala sığmayan yolsuzluk, nepotizm mızraklarına, rağmen, yerlerinde kalabilmek uğruna herşeyi deniyorlar ya... Şimdi de, çoktan “halının altına süpürülmüş” politikacılarla birer birer görüşüp, “ İstanbul Sözleşmesini kaldıracağız ” sözleri veriyorlarmış...  -Neydi İstanbul sözleşmesi? (*) 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldığı için ' İstanbul Sözleşmesi ' ismiyle anılan Kadınlara Yö...

Adalet Ağaoğlu ve nostaljik tatil sofraları

Bence yazarları yazdıklarıyla değerlendirmeli... İşte Adalet Ağaoğlu ... O Köşk ziyaretini, Başbakanlığa gidişini “ yetmez ama evetçiler” arasında  (*) yer alışını ne kadar eleştirmiştik. “ Ne diye Recep Tayyip Erdoğan ve şürekasının ekmeğine yağ sürüyor? ” dedik durduk. Dün aramızdan ayrıldığını duyunca aklımdan bunlar da geçti.  Oysa gençliğimin en önemli yazarlarındandı o ve Füruzan ... Nasıl unutabilirdim ki Ölmeye Yatmak ’ ı? Bi r Düğün Gecesi ’ni? Ölmeye Yatmak’ta   Doçent Aysel ’in ölüm kararını alması bir yana, geçmişini değerlendirip kendisini yargılaması o kadar etkilemişti ki beni... Onca yıl sonra, uzun süren monoton evliliğinin ardından Aysel aşkla başka birisiyle beraber oluyordu da “ bakirenin kanaması ” ile eş tutmuştu suçluluk duygusunu büyük yazar... Sadece kullandığı sözcüklere karşı çıkmıştım içimden... “ Kanar mı? Sorusunun yanıtını verirken, Aysel “ kanar, hem de şorul şorul ” diyordu... “ Şorul şorul” bana çok kaba gelmişti, başka bir söz...

Başkentten komik bir Covit hikayesi

Bir yakınım anlattı, dinlerken çok  güldüm, sizlerle paylaşayım istedim: - Benim genç yaştaki spor hocam biraz evhamlıdır, bizi çalıştırırken neredeyse 15 dakikada bir dereceyle ateşine bakıyordu -Covit mi oldum?- diye... Derken başına gelenler geldi... -Ne oldu? Yoksa Covit’e mi yakalandı? -Dinle bak, neler neler yaşadı... Bu böyle ikide birde ateşini ölçüp dururken bir gün gerçekten ateşi yükselmiş ve tabii müracaat Şehir Hastanesi... Orada insanı burnundan genzinden şişledikleri o meşhur tahlili yapmışlar. -E sonra? - Sonra eve gelmiş... Sonucu beklemeye başlamış.  -Hay allah, sonuç nasıl çıkmış peki? -Bu olay 23 Nisan günü yaşanıyor... Anlatıyorum işte... Herkes balkonlarda, şarkılar, marşlar çalınıyor, bayraklar asılı heryerde... Millet pür neşe yani...  Bizimki de balkona çıkmış, seyrediyor... Derken kapının önüne bir ambulans yanaşıyor, içinden beyaz koruyucu elbiseli, maskeli adamlar pardon hasta bakıcılar iniyor... -Aaaa, ...

Kadınlar icin zorlaşan yaşam... Türkiye

Kadın cinayetleri artıyor, (*) korunma ve yardım talep eden kadın sayısı da öyle... Geleceğimize ışık tutacak kız çocukları, eğitim yerine evliliğe yönlendiriliyor. Çocuk yaşta doğum yapan kızların sayısında büyük artış varken (**) kız çocuklarının okullaşma oranı (***) geriliyor... Bu durum, egemen siyasetçilerin kadını küçümseyen, yok sayan bakış açısından kaynaklanıyor. AKP’nin vazgeçilmez ismi Bülent Arınç ne demişti zamanında? “ Kadın uluorta kahkaha atmamalıymış, edep bunu gerektirirmiş (****)...” Cumhurbaşkanı Erdoğan da bir açılışta “ sembolik olarak bir iki kadını da aramıza alalım, buraya gelsinler ” (*****) diyerek kürsüye davet etmeyi adeta lütuf gibi sunmamış mıydı? Üstelik bununla da kalmadı, kadını pek çok açıdan korumayı hedefleyen İstanbul Sözleşmesini bir gecede feshediverdi! Esasen ülkenin geneline hakim olan kadına bakış açısı pek çok alanda kendini gösteriyor, TV’lerin  tartışma programlarında kadın yok, hatta kadın sorunları tartışılırken b...