Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kubbeli Yargıtay

Gündemdeki Anayasa tartışması nedeniyle eski bir yazımı sunmak istedim. - “Eski ayları kırpıp kırpıp yıldız mı yapacaksın?” Demeyin, bence Yargıtay eski başkanı Sami Selçuk hala parlayan bir yıldız.   ———————— Evime giderken sürekli kullandığım yoldan geçerken “dev bir inşaat” dikkatimi çekiyordu... Fotoğrafları görünce siz ne dersiniz bilemiyorum ama ben inşa halindeki kubbeyi ilk gördüğümde, “Türkiye ve Ortadoğu’nun en büyük camii yapılıyor ” diye düşünmüştüm. Dostlardan “hamam gibi” diyenler de oldu ama o kadar büyük hamamın, Anayasa Mahkemesi, Adalet Akademisi gibi kurumların arasında yeri olmaz dedim.   Daha sonra inşaat alanının önüne “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” yazan bir tabela konuldu... Pandemi sürecinde o yolu daha seyrek kullanır oldum. Geçenlerde baktım ki binanın önüne “Altın gibi parlayan harflerle” YARGITAY yazılmış... Benim Bildiğim, Bu Türden “Dev Binalar”  için yıllarca süren planlama söz konusudur. Öyle ya, binanın ulaşım durumu, trafiğe etkisi ...

Dediğim dedikçi babaanne! Halide Edib

Topluma mal olmuş isimlerin “sade birer insan gibi ” sürdürdükleri yaşamlarını merak edip, sorgulamaz mısınız? Sayısız kitaba, makaleye imza atmış, savaşların, sürgünlerin acısını yaşamış, konferansların kongrelerin yıldızı olmuş, kocası tarafından aldatılma eziyetini yaşamış, Mustafa Kemal Atatürk’le görüş ayrılığına düşüp siyasi çevrelerden dışlanmış bir kadın yazar için şu sorular aklınızdan geçmez mi mesela? -Babaanne olarak şefkatli miydi? Torununu elinden tutup okula yazdırırken 5 lira verip dolmakalem almak varken, neden onu ille de hokka-divit kullanmaya mecbur etti? -Kendisinden 17 yaş büyük kocası tarafından aldatıldığını, üstelik Zeki Beyin o kadını da nikahına almak istediğini  öğrenmek ona nasıl bir azap yaşattı? Yüreğindeki acıyı hangi romanlarına döktü? -Onu mandacı diye yaftalamak isteyenlere, hatta Mustafa Kemal’e ve arkadaşlarına  karşı nasıl bir direniş gösterdi? Buna benzer o kadar çok soru vardı ki aklımda… İlk kez sinemaya uyarlanmış “ Sinekli Ba...

Savcılık kadın fıtratına uygun işlerden midir?

  “Ispartanın Gelini ” olarak hemşerileri tarafından haklı bir gururla anılan Türkiye’nin ilk başörtülü başsavcısı Tuba Ersöz Ünver ile ilgili sosyal medyada dolaşan bir paylaşım var. Kadın başsavcının Gümüşhane’de, makamında çekilmiş bir fotoğrafının altına “ Rabbime şükürler olsun” diye yazdığına değinilerek, Kur’an hükümlerine bağlı kalsa görev yapamayacağı, evinden dışarı adım bile atamayacağı ima ediliyor. Kur’an-ı Kerim’in Diyanet İşleri Başkanlığının sitesinde yer alan kadınlara ilişkin hükümlerine bakarak olasılıkları değerlendirelim mi? Diyelim ki savcımızın karşısına bir borç alacak meselesi geldi. Örneğin Seçil Erzan’ın dolandırdığı iddia edilen futbolcular sözkonusu. Savcımız soruşturma yaparken tanıkları nasıl belirleyecek? Bakara 282: “Ey iman edenler!  ….Erkeklerinizden iki şahidi de tanık tutun. Şahitler iki erkek olmazlarsa, rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkekle -biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için- iki de kadın olsunlar…” +++++++ D...