Biraz Avrupa havası alıp döndük memlekete. Sen misin dönen? Döner dönmez kaosun içinde bulduk kendimizi… Siyasi olaylar bir yana, “ aşk skandalları ” gündemi kaplamamış mı biz yokken? Sedat Peker ’in paylaştığı, aslında basın camiasında bilinen! ama “ kol kırılır yen içinde ” örneğindeki gibi, pek üzerine gidilmeyen olaylar tartışılıyor. Bir spiker hanımefendi “ özel yaşamı ” nedeniyle şimşekleri üstüne çekmiş durumda. Tartışmalara baktığınızda hiç kendisi için, “ iyi gazeteciydi, şu söyleşide öyle sorular sormuştu ki, adam yanıt vermek şurada dursun, köşeye sıkışıp kalmıştı, yıllarını verdiği muhabirlikte öyle bir altyapı edinmişti ki, -teslim et gitsin haber merkezini- o kadar parlak bir röportajcı-gazeteciydi yani” şeklinde bir söz duydunuz mu? Keşke duysaydık, duysaydık da, şen kahkahalarından dolayı değil de, parlak gazeteciliği yüzünden gündem olsaydı hanımefendi. Bir meslektaşım dün şöyle dedi: -Kadınların işi zaten zordu, şimdi iyice zorlaştı. Eskiden, -...
Mürekkep kokan sayfalarda şimdilerde bize yer yokmuş, eh, ne yapalım? Açılsın bari hayali sayfalar... Oysa onlara yazmak tıpkı suya yazmak gibidir. Kayboluverir gider.