Ana içeriğe atla

Gölbaşı’nda kim kazansın?









Gölbaşı’nda oturan bizler mahalli seçimlerle ilgili gelişmeleri, çalışmaları ve tartışmaları yakın takibe almış durumdayız.  Başkan adayları sırayla, pek çok seçmeni ve bizim sitemizi de ziyaret ederek görüşlerini dile getiriyorlar, ilk ziyaretçimiz CHP adayı Yakup Odabaşı olmuştu, onu TİP adayı Aysel Duman izledi.



Her iki başkan adayının eleştirilerini ve vaatlerini dinledik. 


—-tramvay gidecek mi?—-


İkisini aynı görüşte buluşturan durum,  Gölbaşı merkezde başlatılan tramvay sistemi oldu. Yakup Odabaşı, “tramvayı geldiği yere göndereceğiz” derken Aysel Duman şunları söyledi:


-Gölbaşı’nın her gün her yerindeyim, ilçe merkezinde ziyaret ettiğim esnaftan tramvay hakkında çok ciddi şikayetler dinledim. Bir kere merkezde sokaklar caddeler dar, büyük otopark sıkıntısı var, bir de bunun üstüne tramvay raylarının monte edildiğini dikkate alırsanız park sorunun nasıl büyüdüğünü anlayabilirsiniz. Esnaf -bu tramvayı buradan kaldırın, sırf bu sebeple işlerimizi yarı yarıya kaybettik- diye feryat ediyor.


Aysel Duman, “tramvay sistemi Gölbaşı merkez yerine neden gölün çevresinde düşünülmedi?” Diye de  soruyor.


Gerçekten ben de tramvay sisteminin Gölbaşı merkezde ne işe yarayacağını anlamadığım gibi bugüne kadar çalıştığına da tanık olmadım.


Şu anda ilçemizde AKP Belediye Başkanı olarak görev yapan Ramazan Şimşek’le de hem “başkanlığa aday olduğu” dönemde, hem de ardından çeşitli vesilelerle karşılaştık. Bir ara dev bir pankartla Gölbaşı’nda hayvan barınağı açıldığını duyurmuştu ama sadece bizim oturduğumuz siteyi zaman zaman sayıları 15-20’yi bulan başı boş köpeklerin mekan tuttuğunu söyleyeyim siz duyurunun ciddiyetine kendiniz karar verin. Bireysel çabalarla çözüm aradık, kimi köpekleri evlat edindik, kimilerini kısırlaştırdık ama belediyenin hiçbir katkısını göremedik. 


——kreşten lüks siteye—- 


Şimşek’in bir başka duyurusu ise geçen yıl semtimizde açılacak kreşle ilgiliydi. Bir çalışan anne olarak kreşlerin hayati önemini iyi bilenlerdenim, o yüzden -kreş açılacak- diye kadınlar için çok  mutlu oldum, ama kısa bir süre sonra kreş tabelası kaldırıldı ve yerine bir lüks site inşaatının tanıtım ofisinin tabelası yerleştirildi, buna ne buyrulur?



Gökhan Zan’la ilgili tartışmalar üzerinde Aysel Duman’a bugün ısrarlı sorular yöneltildi, doğrusu duyduklarımız  bizleri Zan hakkında büyük düş kırıklığına uğrattı. 


-Kendisine umut bağlanan bir genç adam nasıl oldu da bir takım vaatler karşısında verdiği sözlerden çark edip çıkar pazarlığına girebildi? Diye üzüldük.


—-Mogan Gölü ve bozuk yol——


Peki, bizim oyumuzu asıl belirleyecek olan yaşamsal soruya gelelim, belediyemizden hakkımız olan hizmeti alabildik mi?

 

İncek Bulvarından Mogan Gölüne doğru inen, TED Kolejini geçip Haymana Yoluna bağlanan  sokağımız son yıllarda çukurlardan delik deşik halde ve kullanılamaz durumdaydı. Defalarca belediyemize tamiri için başvurduk, “bizim yetkimizde değil” yanıtıyla karşılaştık, oysa bu delik deşik sokağın üst ve altındaki bölümler Gölbaşı Belediyesi tarafından bal gibi asfaltlanmış ve hatta belediyenin dev gibi mühürü bile basılmıştı. Sonunda Büyükşehir Belediyesi yıllardır dile getirdiğimiz şikayetimizi duyup konuya el attı ve yolu şu sırada tamir ediyor.  



Mogan’dan söz etmemek olur mu?  Bu güzelim doğal göl zaman içinde bakımsızlıktan pek çok kayba uğradı, son darbeyi seçimlere kısa süre kala verilen inşaat izinleri vurdu, gölün çevresini tahta perde gibi saran yüksek binalar, güzelim gölü adeta ardına hapsedip görünmez kıldı. 



Oysa 60’lı yıllarda plajıyla Ankara’nın gözde sayfiyesi durumundaki Mogan Gölü şimdilerde neden gençler için bir cazibe merkezine dönüşmesin? Yelkenlilerle gölde salına salına gezilmesin? Uluslararası nitelik kazanacak kürek yarışları yapılmasın?


Sizce kime oy verelim?




Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KONGRE TUFANI (1) Nazmi Bilgin: “32 yıl yetmedi”

Gazeteciler Cemiyetinde bir kongre geride bırakıldı, “ 32 yıl yetmedi, devam” diyen Başkan Nazmi Bilgi n yeniden seçildi.  Ancak başta OY’unu Beyaz Sayfa Kadro Hareketi için kullanan 295 değerli meslektaşımız olmak üzere aslında Cemiyetin yeni yönetim kuruluna ve  tüm üyelerine  olan sorumluluğumuz gereği, söylenecek çok şey var.  Bugünden itibaren bunları bir bir paylaşacağım:  1-32 (OTUZ İKİ) yıllık Başkan Nazmi Bilgin, benim bulunduğum her toplantıda “ Bu benim son dönemim, bir daha aday olmayacağım ” diyordu, Vakıf Senedi’nin mahkeme tarafından reddedilmesi üzerine haykırarak, “ Ben bu Vakıf Kuruluncaya kadar başkanlığa aday olacağım ” demedi mi?  Gazeteciler Cemiyetinin her türlü menkul ve gayrimenkul varlığının, üyelikleri ölünceye kadar sürecek 16 kişilik mütevelli heyete geçmesinden muradı neydi acaba da başkanlık koltuğunu terk etmemekte bu kadar ısrarcı oldu? Bu durumu sizlerin yorumuna bırakıyorum.  2- Yüzlerce üyesi olan bir Gazet...

Basın Meslek Örgütü Sansür Uygular mı?

Basın meslek örgütü sansür uygular mı? Gazetecilik camiasında son günlerde bir tartışma sürüyor, ortadaki soru şu: -Sansürle mücadele etmek için kurulmuş bir basın meslek örgütü, kendi üyelerinin paylaşımına sansür uygular mı? Sözü hiç dolandırmadan, geçen hafta yaşanan bu olayı direkt anlatalım: Gazeteciler Cemiyetinden bir grup üye, 33 yıldır başkanlık görevini sürdüren yönetime eleştirilerini bir yazılı bildiriyle ortaya koydu:   -E, sonra? Sonra kıyamet koptu… Gazeteciler Cemiyeti adına “ görevlendirilen” bazı isimler, pek çok web sitesinde yer alan bu bildirideki iddiaları yanıtlamak yerine, tek tek web sitelerinin yöneticilerini arayarak sansür ettirme çabasına giriştiler. Bazılarında başarılı oldular, bazıları ise bu “ basın özgürlüğüne ihanet ” sayılan girişimi reddetti.  -Nasıl yapabilmişler bunu? -Kimilerine bazı vaadlerde bulunmuşlar, kimilerine - tüzüğün falanca maddesini işletir, sizi üyelikten atarız - demişler. -Ne vaadiymiş o? -O bildiriyi ...

KONGRE TUFANI (2) Alo 198’e sormuş!

  Gazeteciler Cemiyetinde yaklaşan kongre için, adaylığım üzerinde ısrarlar yoğunlaşınca epey düşündüm: -Kırk yıl emek verdiğim gazetecilik mesleği bana artık bir örgüt sorumluluğu yüklemiyor muydu?  -Gazeteciler Cemiyetinde yürüttüğüm çalışma sırasında gözlemlediğim ciddi yanlışlar için çaba göstermek gerekmez miydi? -Biz başımızdakileri, “ koltuğa yirmi üç yıldır yapıştınız, denetimden kaçtınız, adaletsiz davrandınız ” diye eleştirirken, “ tam otuz iki yıldır başımızda durmakta ısrar eden, denetime, adalete, eşitliğe kapalı yol yürüyen ” yöneticilere ne diyecektik? Uzun uzun düşündükten sonra kararımı verdim ve adaylığımı açıkladım. İstifa ettiğim gün başkan beni telefonla arayıp, dedi ki: - Nursun ben zaten senin ayrılacağını tahmin ediyordum. Belki de adaylık düşünüyorsun, e tabii, demokratik hakkındır. Bu sözler kulağımda çınlarken, elimde “ Cemiyetin aday listesini talep eden dilekçemle ” yola çıktım, Üsküp Caddesi 35 numaradaki cemiyetin bahçesinden içeri ...