Bugünlerde eski diplomalar yeniden kıymete bindi. - Sahteydi-gerçekti- tartışmaları sürerken, ben de “ yıllar sonra yeniden şu diplomamı bir göreyim” diye düşündüm. E, kolay değil, önce bizim kitaplığı elden geçirmem gerekti. Söylemesi ayıp, evrakı mı düzenli tutma konusunda pek titiz değilim, e h! bir de yıllar süren gazetecilik mesleğimiz sırasında raflar doldu taştı , evrak evrak üstün d e… Neyse işte, önce bütün rafları elden geçirdim, diploma filan bulamadım, sonra sıra çekmecelere geldi, hepsini boşalttım, derken en sonunda bir karton kutu elime geçti…Açt ı m baktım, ooo , içinde ilkokul, ortaokul, lisede çekilmiş resimlerim, karnelerim filan var, hatta eskiden pek moda olan “hatıra defterimi” bile buldum, hani hep -sepet sepet yumurta, sakın beni unutma- tekerlemesiyle bit erdi yaz ılanlar, sararmış sayfaların h epsini t...
Mürekkep kokan sayfalarda şimdilerde bize yer yokmuş, eh, ne yapalım? Açılsın bari hayali sayfalar... Oysa onlara yazmak tıpkı suya yazmak gibidir. Kayboluverir gider.