Piticik, sen ne zaman büyüdün de “iki” yaşına geliverdin bakiim?
Oysa dün gibi aklımda, annenle babanın bize “bebek geliyor” müjdesi verdiği günler…
Sen annenin karnında mışıl mışıl uyurken üçümüz Bodrum’da denize girmiş de, paparazziye bile yakalanmıştık.
Hele, İstanbul’da yaşama gözünü açtığın o 16 Ağustos 2019 günü nasıl da heyecanlıydık. Pespembe gülümsemenle minik yatağına koyuverdiler seni de, hepimiz sevinç gözyaşlarına boğulduk… Yaşamımıza mucize gibi girdin.
Sonra günler, aylar geçti, birlikte ne hoş, nasıl sevgi dolu zamanlar geçirdik di mi?
Sen “babaanne” diyemiyordun da “nunu” ismini takmıştın bana, plajdaki kocaman şezlongda neşeyle zıplayıp dururken “pis sinek” (*) şarkısını çaldırıyordun. Kumsaldaki kedileri, “kopak”ları (Enecan Ablan köpeklere böyle diyordu!) sarılıp sarılıp öpüyordun, ne çok sevdik seni, bağrımıza sıkıca bastık.
Dilerim yaşamın hep aydınlıklar, mutluluklarla geçsin Leyloş, gölgeler karanlıklar senden uzak olsun. Benim dileğim bu…
Seni çok seviyorum ve senden 100 yıl önce doğmuş bir “büyük dede”, Kurt Vonnegut’un öğütleriyle sesleniyorum sana… Time Dergisi ondan 2088 yılı için bir mektup yazmasını istemiş, o da bunları yazmış. (Sen iki yaşında, olanlardan habersizdin Leyloşum, o sırada ülkemizde pek çok yangın ve sel yaşanıyordu!)
“2088’in bayanları ve bayları…
Umarım kör cahil optimistleri lider konumuna getirmekten vazgeçmişsinizdir. Şu an ihtiyacımız olan liderler, inatla yaşama tutunarak doğaya karşı nihai bir zafer kazanacağımızı iddia edenler değil, doğanın hırçınlığını ve makul ateşkes koşullarını dünyaya gösterecek kadar cesur ve zeki olanlardır.
Ateşkes koşulları şunlardır:
1. Nüfusunuzu azaltıp sabitleyin.
2. Havayı, suyu ve toprağı kirletmekten vazgeçin.
3. Savaşa hazırlanmayı bırakıp gerçek sorunlarınızla ilgilenin.
4. Hala yapabiliyorken çocuklarınıza ve elbette kendinize etrafınızdakileri öldürmeden küçük bir gezegende nasıl yaşayabileceğinizi öğretin.
5. Bir trilyon dolar harcarsanız bilimin her şeyi çözeceğine inanmayı bırakın.
6. Siz ne denli yıkıcı ve savurgan olursanız olun, torunlarınızın bir şekilde başka gezegenlere göç edip düzgünce yaşayacağını düşünmekten vazgeçin. Bu hem zalimce hem de aptalca.
7. Ve bunun gibi falan işte.”
Leyloşum, seni çok seviyorum.
Sevgili Nursun,
YanıtlaSilHem bir entelektüel, hem Basın Dünyamızın ünlü bir üyesi ve hem de yarım asırdan da fazla bir zamandır can kardeşim bir sınıf arkadaşımın eşi olduğun ve de eşimle birlikte beni Dost Grubunda konuk ettiğin için şanslı sayıyorum kendimi.
Sana Büyükannelik te Oğul Eşinin annesi olmak ta çok yakışıyor.
Erel Ailesi'ne dair güzel haberler duymak, arada sırada bile olsa beraber meşk etmek, yoğun uğraşılarının arasına başarıyla yerleştirdiğin TV. programlarını izlemek ve aslında suya değil de gönüllere ve beyinlere yazdıklarını okumak büyük keyif veriyor.
Sana sevgili ailenle, sevdiklerinle ve sevenlerinle birlikte sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler dilerim.
Saygı yüklü sevgilerimle,
Alim Gürerk
Ooooooo ne kadar cömert iltifatlar sevgili Alim Gürerk… Bu sözler beni artık göklere uçurur. İyi ki varsın sevgili dost. Bir gün senin son kitabında bahsi geçen ve epey araştırdığım topik mezesini sizin için hazırlayacağım ve hoş bir sohbet akşamında buluşacağız. Sevgi ve saygılar
YanıtlaSil