Günlerdir dört duvar arasında mapustayız, pandemi yüzünden “istisnai meslek sahipleri” dışında herkes evinde hapis... Neyse ki bugün kapanmanın son günü, yoksa durumumuz aynen şarkıdaki gibi:
-Oynatmaya az kaldı, doktorum nerde?
Boğazımız sıkılıyormuş, göğsümüze biri oturmuş da kalkmıyormuş gibi karanlıkta, bir kabusun içindeyiz de bir türlü uyanamıyoruz sanki...
Hapistekileri bir kez daha ve çok iyi anladım. Hele bir de çoğunun “gözünün üstünde kaşın var!” Denilerek içeri atıldıklarını düşünürsek...
-Ne yani? Yalan mı? Aksi taktirde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne diye bunca kararında başvuru sahiplerini haklı bulsun? TC makamlarını mahkum etsin? Demirtaş’ı, Kavala’yı serbest bırakın diye ısrarcı olsun? Türkiye neden AHİM’de düşünce ve ifade özgürlüğü ihlallerinde, Rusya’dan bile fazla mahkum edilerek rekor kırsın? (*)
Vallahi abartmıyorum, eğer yarın yasakların son günü olmasa çıldırmak işten bile değil.
Nasıl mı atlatmaya çalıştık?
Evde oyalanmak için herkes yeni yeni meşguliyetler icat etme çabasına girdi. Mesela bir gün baktım, bizim Mehmet almış eline makineyi, makası, babasına saç traşı yapıyor, ben de devreye girdim:
-Ne veriiim abime, çay mı kahve mi?
Yok yok, içimden kızdım aslında, “şimdi yerlere saçılan saç sakal kırıntılarını kim temizleyecek? Ben oraları daha yeni süpürmüştüm!” Diye söylenerek.
Tabii ki mutfak bir numaralı çekim alanı...
-Bugün ne yiyeceğiz?
-Ne biliiiiim, bıktık aynı şeylerden, acaba pizza mı yapsak?
Hemen aç sanal yemek tariflerini... Aman o ne güzel manzara, İrlanda’da yeşillikler içindeki bir tepede adam pizzanın hamurunu hazırlamış, demir tavaya yaymış, şimdi de sos için gerekenleri sıralıyor:
-Önce 5-6 domatesi rendeleyeceğiz... Sonra 2 baş sarımsak dövülüp domates rendesine karıştırılacak...
-Tuh yahu, bütün sarımsakları geçen gün Şıveydiz (**) yapalım dedik de tüketmedik mi?
-Neyse sarımsak da varsın bizim pizzada eksik olsun
İrlandalı, tarife devam ediyor, peynirsiz pizza olmaz tabii ama, “yarım kilo mozzarella” dediğinde bizde şartel atıyor:
-Yahu mozzarella yok ki evde, şimdi nereden bulacağız bu yasaklarda? Zincir marketler hafta sonu kapalı, mahalle bakkalında mozzarella bulunmaz ki... Boşverelim biz pizzamızı Türk Usulü yapalım. Dil peyniri vardı şu kasede, sucuk da dilimleriz...
-Nursuuuuun, boşver şimdi pizzayı çabuk gel burayaaaaaaa
-Ne o yahu? Acil durum mu var?
-Yok yok, Sedat Peker’in dördüncü videosu çıkmış, koş yetiş, seyredelim...
-Aaaaaaa, ayol neler diyor bu adam? Bir zamanlar pek makbul kişiydi de hayret ediyorduk korumalarla dolaşmasına? Ne demek yahu 5 ton kokain gelecekmiş Mersin Limanına? Bunların kaydı kuydu yok mu? Kimmiş bu malın sahibi acaba? Herhalde yetkililer bi açıklama yapar...
Sahiden de, biraz sonra devletin tepesinden açıklamalar gelir, en üst yetkili, “eğer bunlar ispat edilirse, idama razıyım!” Diye yazılı açıklama yapar.
-Hahaha... İdam kaldı mı ki? Özal mı demişti bir zamanlar, “yengemin şeyi olsa, amcam olurdu” diye... Böyle resmi açıklama mı olur yahu? Vallahi şu kaybolan Damat Beyin dediği gibi, “at izi it izine karışmış” memlekette...
-Ayol meğer Sedat Peker kendini Hardy dö Pasavan’la eş tutmuş ha? Baksana Pardayanları daha sakalı bitmeden okumuşmuş...
-O ne yahu, “Oxford vardı da okumadık mı?” Lafı yerine, “Shakespeare okuyamadık, Pardayanlardan esinlendik” der gibi...
İşte, bizler ikibinyirmibir yılının güzelim mayıs ayının tam onbeş gününü dört duvar arasında bu oyalanmalar-debelenmelerle geçiriyoruz, merak ettim, sizde durum farklı mı? En çok özendiklerim de yasakları sahillerde geçirenler. Ayyy ne güzel, sabah erkenden bir yürüyüş yapar, sonra terin soğumadan kendini serin sulara bırakırsın...
-A, sen gerçekten oynattın galiba. Ayol denize girmek sadece turistlerin hakkı, Türk vatandaşlarına yasak, bunu bilmiyor musun? Yoksa sen bizi, birisiyle karıştırıp dörtyüz arabalık konvoyla Okluk Koyundaki saraya pardon, yazlığa geldik de çoluk çocuk, torun torba, eş dost denizlerde kulaç atıp keyif yapıyoruz mu sandın? Pes vallahi...
-Evet pes vallahi... Oynatmaya az kaldı, doktorum nerdeeeeeee?
(*) https://www.amerikaninsesi.com/a/aihme-basvuru-sampiyonu-rusya-ve-turkiye/5755024.html
(**) https://www.hurriyet.com.tr/lezizz/siveydiz-yemegi-tarifi-41178427
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder