Ana içeriğe atla

67 CADILLAC CALAIS



Annem “mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi?” Deyişini sık tekrarlardı... 

-Yaşamı “sekiz sözcükte” özetleyiveren başka deyiş varsa, bilen söylesin...

Çocukluk serüvenlerimizin unutulmaz Hanımeli Sokağına park etmiş “tek araba”yı hatırlarım hep, o siyah 8 silindirli  “Bıyık”ı, pardon Buick’i... 

Komşumuz Ali Bey’in arabasına hep birden doluşur, Gençlik Parkına giderdik hani, mutluluktan gülüşüp kıkırdaşırken birer sosisli tutuşturulurdu elimize...

-Şişman’ın dondurması damağımızda erirken cennette mi sanırdık kendimizi?

O öykünün sayfaları Ali Amcanın Marsilya’da “baz morfin”le yakalanıp tutuklanışı ile kapandı... Buick sonraları kim bilir  kime satılmıştı “yok pahasına?”

Bu 67 Cadillac’ınki, neyse ki mutlu bir öykü... 

Taa Amerikalardan kalkıp, yorgun argın Ankaralara varıp, kendini Feyzan Erel’in sevgisine, Akgün Usta’nın şefkatli ellerine bırakmış... Tepeden tırnağa yenilenip, o kaymak gibi bembeyaz görünümüne yeniden kavuşmuş da, oooo kaç nişana, düğüne telli duvaklı gelinlerle damatları taşımamış mı?

Eh, sadece düğünlerin başkişileri mi  resmedilecekti Cadillac’ta? Onun da bir gün sırası gelecekti elbette... İşte o gün bugünmüş... Ugural Gafuroglu, Cadillac’ı aldı, sevdi okşadı, çerçeveleyip camaltındaki başrole oturtuverdi... 

Alkışlar Ugural’a gelsin❤️ Feyzan da, Cadillac’la bol bol gezip tozsun...


https://en.m.wikipedia.org/wiki/Cadillac_Calais

Yorumlar

  1. Cok guzel bir calisma, Ugurali tebrik ederim.Cadillac evin garajindaki yerinin yanisira, evin duvarindaki hakettigi yerini alacak ve herzaman gozunuzun onunde olacaktir.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Külliye’ye içerden bakış: Erdoğan’a: “Sistem yürümedi, Türkiye’yi seçime götürmeli”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın  “Başdanışmanı” olarak Beştepe’de    7 yıl süreyle  görev yapan İlnur Çevik’le konuştuk. “ Bu sistem yürümedi ” diyen Çevik durumu, “Erdoğan’ın en kısa zamanda Türkiye’yi seçime götürüp sistemi rayına oturtması şart, eğer torunlarını şu kadarcık! bile seviyorsa bunu yapmalı, aksi halde eyvah! ” diye özetliyor.  DEM Parti ile yürütülen “çözüm süreci” için, ortada bir plan taslağı bulunmadığını savunan Çevik’e göre, her zamanki “Kervan Yolda Düzülür” mantığı yine ağır basıyor. …Acaba Külliye’de çalışma sistemi nasıl? Cumhurbaşkanı gündemini nasıl belirliyor? Yüksek İstişare Kurulu diye bir kurul var, orada ve  pek çok kişinin üye olarak yer aldığı diğer kurullarda neler görüşülüyor? Erdoğan, Atatürk ismini neden diline almak istemiyor?Beştepe’nin bodrumunda gerçekten tam teşekküllü bir hastane var mı?…  Gibi pek çok soru aklımı kurcalıyordu, “ İlnur Çevik nasılsa görevi bıraktı, artık belki konuşur ” diye düşün...

KONGRE TUFANI (1) Nazmi Bilgin: “32 yıl yetmedi”

Gazeteciler Cemiyetinde bir kongre geride bırakıldı, “ 32 yıl yetmedi, devam” diyen Başkan Nazmi Bilgi n yeniden seçildi.  Ancak başta OY’unu Beyaz Sayfa Kadro Hareketi için kullanan 295 değerli meslektaşımız olmak üzere aslında Cemiyetin yeni yönetim kuruluna ve  tüm üyelerine  olan sorumluluğumuz gereği, söylenecek çok şey var.  Bugünden itibaren bunları bir bir paylaşacağım:  1-32 (OTUZ İKİ) yıllık Başkan Nazmi Bilgin, benim bulunduğum her toplantıda “ Bu benim son dönemim, bir daha aday olmayacağım ” diyordu, Vakıf Senedi’nin mahkeme tarafından reddedilmesi üzerine haykırarak, “ Ben bu Vakıf Kuruluncaya kadar başkanlığa aday olacağım ” demedi mi?  Gazeteciler Cemiyetinin her türlü menkul ve gayrimenkul varlığının, üyelikleri ölünceye kadar sürecek 16 kişilik mütevelli heyete geçmesinden muradı neydi acaba da başkanlık koltuğunu terk etmemekte bu kadar ısrarcı oldu? Bu durumu sizlerin yorumuna bırakıyorum.  2- Yüzlerce üyesi olan bir Gazet...

KONGRE TUFANI (2) Alo 198’e sormuş!

  Gazeteciler Cemiyetinde yaklaşan kongre için, adaylığım üzerinde ısrarlar yoğunlaşınca epey düşündüm: -Kırk yıl emek verdiğim gazetecilik mesleği bana artık bir örgüt sorumluluğu yüklemiyor muydu?  -Gazeteciler Cemiyetinde yürüttüğüm çalışma sırasında gözlemlediğim ciddi yanlışlar için çaba göstermek gerekmez miydi? -Biz başımızdakileri, “ koltuğa yirmi üç yıldır yapıştınız, denetimden kaçtınız, adaletsiz davrandınız ” diye eleştirirken, “ tam otuz iki yıldır başımızda durmakta ısrar eden, denetime, adalete, eşitliğe kapalı yol yürüyen ” yöneticilere ne diyecektik? Uzun uzun düşündükten sonra kararımı verdim ve adaylığımı açıkladım. İstifa ettiğim gün başkan beni telefonla arayıp, dedi ki: - Nursun ben zaten senin ayrılacağını tahmin ediyordum. Belki de adaylık düşünüyorsun, e tabii, demokratik hakkındır. Bu sözler kulağımda çınlarken, elimde “ Cemiyetin aday listesini talep eden dilekçemle ” yola çıktım, Üsküp Caddesi 35 numaradaki cemiyetin bahçesinden içeri ...