Ana içeriğe atla

Kahramanımız Ahmet Rüçhan Akar



Çok teşekkür ederim, bütün dostlarımıza... Sevgili Betül ve Alişan Soylu’ya. Onlar bizim bu mucizeyi yaşamamıza vesile oldular.

Şu anda saat 23.00 hastanedeyiz (*) Meğer ne ağır, ne zor  bir ameliyatmış bu by-pass, oysa yıllardır duyarız, üstelik çok yakınlarımıza da bu piyango çıktı ama ne zaman başımıza geldi, o zaman tam anlamıyla idrak edebildik.

Boşa söylenmemiş demek ki söz:

-“Ateş düştüğü yeri yakar”...

Önce “Feyzan hemen yoğun bakım sürecinden çıktı” diye sevindik, sonra bir baktık, heryerinde direnler, atar damar, toplar damar yolları,  kablolar... Hele o göğsünü yaran bandajın altındakini düşünmek insana nasıl da acı veriyor...

Bir bakıyorsunuz, sakin ama iştahsız, bir bakıyorsunuz gözleri çakmak çakmak, ateşi çıkmış... Korkular, telaş, ilaçlar ilaçlar... Neyse ki Ali ile Mehmet’in olağanüstü desteği var... Galiba hayatta yaptığımız en doğru iş onlar!

Kolay değil, “Hastaneler! Serüvenimiz”in  (**) üçüncü ayındayız... Umutsuzluk, karamsarlık, iyimserlik, sevinç, gözyaşı duraklarında bir o yana bir bu yana savrulduk, gezindik durduk...
Sonunda Rüçhan Akar (***) adındaki kahramanımız bize doğru yolu gösterdi, teşhisi koyup, neşteri atıverdi...  Şükürler  olsun, aydınlığa çıkmak üzereyiz...

Peki ama bu nasıl bir adam, nasıl bir doktor? Bu ne özveri, bu nasıl bir inisiyatif, güven verme, dünya literatürünü takip etme? Alçak gönüllülük, hele hele müthiş öngörü?
İyi ki var, sağolsun varolsun, elleri dert görmesin... Bu değerler ülkemizde yitip gitmesinler...

Ya Feyzan? Ya o dünya iyisi? Bana çarpıveren o kuyruklu yıldız?
Dua ediyorum, “Bu güzel insan, benim biricik Feyzan’ım benden çok yaşasın” diye... O insan ki ağır sorumluluklar, yükler, vicdan, yardımseverlik, merhamet duygularıyla hep koşmuş durmuş insan, şu hayattan biraz da kam alabilsin diye...

İnşallah, inşallah diyorum, siz dostlarımız hep sağlıklı olun istiyorum...

(*) Cebeci Kalp Merkezi
(**) Bayındır Söğütözü, Hacettepe, Cebeci Kalp Merkezi
(***) http://organnakli.medicine.ankara.edu.tr/prof-dr-ahmet-ruchan-akar/

Yorumlar

  1. Canım kardeşime geçmiş olsun. Acil şifa diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağolasın sevgili Remzi Dilan. Hastalıklar, üzüntüler sizden uzak olsun.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KONGRE TUFANI (1) Nazmi Bilgin: “32 yıl yetmedi”

Gazeteciler Cemiyetinde bir kongre geride bırakıldı, “ 32 yıl yetmedi, devam” diyen Başkan Nazmi Bilgi n yeniden seçildi.  Ancak başta OY’unu Beyaz Sayfa Kadro Hareketi için kullanan 295 değerli meslektaşımız olmak üzere aslında Cemiyetin yeni yönetim kuruluna ve  tüm üyelerine  olan sorumluluğumuz gereği, söylenecek çok şey var.  Bugünden itibaren bunları bir bir paylaşacağım:  1-32 (OTUZ İKİ) yıllık Başkan Nazmi Bilgin, benim bulunduğum her toplantıda “ Bu benim son dönemim, bir daha aday olmayacağım ” diyordu, Vakıf Senedi’nin mahkeme tarafından reddedilmesi üzerine haykırarak, “ Ben bu Vakıf Kuruluncaya kadar başkanlığa aday olacağım ” demedi mi?  Gazeteciler Cemiyetinin her türlü menkul ve gayrimenkul varlığının, üyelikleri ölünceye kadar sürecek 16 kişilik mütevelli heyete geçmesinden muradı neydi acaba da başkanlık koltuğunu terk etmemekte bu kadar ısrarcı oldu? Bu durumu sizlerin yorumuna bırakıyorum.  2- Yüzlerce üyesi olan bir Gazet...

Basın Meslek Örgütü Sansür Uygular mı?

Basın meslek örgütü sansür uygular mı? Gazetecilik camiasında son günlerde bir tartışma sürüyor, ortadaki soru şu: -Sansürle mücadele etmek için kurulmuş bir basın meslek örgütü, kendi üyelerinin paylaşımına sansür uygular mı? Sözü hiç dolandırmadan, geçen hafta yaşanan bu olayı direkt anlatalım: Gazeteciler Cemiyetinden bir grup üye, 33 yıldır başkanlık görevini sürdüren yönetime eleştirilerini bir yazılı bildiriyle ortaya koydu:   -E, sonra? Sonra kıyamet koptu… Gazeteciler Cemiyeti adına “ görevlendirilen” bazı isimler, pek çok web sitesinde yer alan bu bildirideki iddiaları yanıtlamak yerine, tek tek web sitelerinin yöneticilerini arayarak sansür ettirme çabasına giriştiler. Bazılarında başarılı oldular, bazıları ise bu “ basın özgürlüğüne ihanet ” sayılan girişimi reddetti.  -Nasıl yapabilmişler bunu? -Kimilerine bazı vaadlerde bulunmuşlar, kimilerine - tüzüğün falanca maddesini işletir, sizi üyelikten atarız - demişler. -Ne vaadiymiş o? -O bildiriyi ...

KONGRE TUFANI (2) Alo 198’e sormuş!

  Gazeteciler Cemiyetinde yaklaşan kongre için, adaylığım üzerinde ısrarlar yoğunlaşınca epey düşündüm: -Kırk yıl emek verdiğim gazetecilik mesleği bana artık bir örgüt sorumluluğu yüklemiyor muydu?  -Gazeteciler Cemiyetinde yürüttüğüm çalışma sırasında gözlemlediğim ciddi yanlışlar için çaba göstermek gerekmez miydi? -Biz başımızdakileri, “ koltuğa yirmi üç yıldır yapıştınız, denetimden kaçtınız, adaletsiz davrandınız ” diye eleştirirken, “ tam otuz iki yıldır başımızda durmakta ısrar eden, denetime, adalete, eşitliğe kapalı yol yürüyen ” yöneticilere ne diyecektik? Uzun uzun düşündükten sonra kararımı verdim ve adaylığımı açıkladım. İstifa ettiğim gün başkan beni telefonla arayıp, dedi ki: - Nursun ben zaten senin ayrılacağını tahmin ediyordum. Belki de adaylık düşünüyorsun, e tabii, demokratik hakkındır. Bu sözler kulağımda çınlarken, elimde “ Cemiyetin aday listesini talep eden dilekçemle ” yola çıktım, Üsküp Caddesi 35 numaradaki cemiyetin bahçesinden içeri ...