Ana içeriğe atla

Elveda Mukadder Teyze


Ne kadar çok severdim sizi, annemle babamın gençlik arkadaşıydınız... Anneme tavlayı siz öğretmişsiniz, bana da o öğretmişti, sizin tavla partilerinizde çaktırmadan  taş çalar ve çok eğlenirdim... Bursa Kemalpaşa’da gençlik yıllarınızı annemle birlikte geçirmişsiniz... Ağabeyime küçüklüğünde küfür etmeyi de siz belletmişsiniz... Sonra Ankara’da, Bade Sokakta oturduğunuz, TMO’da çalıştığınız yıllarda çok yakındık sizinle... Ne kadar güzel elleriniz vardı ve nasıl marifetli... Şapka gibi kapattığınız mantınız meşhurdu, sizin yaptığınız çiğ böreğe, aşureye, tavuklu pilava doyum olmazdı...
Yalnızlık zor, Bilecikli olduğunuzu bilirdim, kardeşiniz ve yeğeninizle nedense görüşmezdiniz, bir gün geldi 75. Yıl Huzurevine yerleştiniz, eviniz de açıktı, ara sıra uğrardınız, sonra Urla’ya Darüşşafaka’ya nakletmek istediniz, evinize birlikte gittik, sevdiğiniz bir kaç parça eşyanızı topladık, bana Prag’dan aldığınız kristal bardakları hediye ettiniz... Boğazım düğüm düğümdü...

En önemlisi de bir gün bana dediniz ki:

-Bak bu küpeleri sana vermek istiyorum... Çünkü onları bana anneciğin, tam altmış yıl önce, nişanımda takmıştı...

Urla’da ziyaret etmiştik sizi... Ne kadar mutluydunuz...

Ve bu akşam bizlere veda ettiğinizin haberini aldım... Gittiğiniz yerde mutlu olun, annem, babam ve halama sevgimi iletin...
Sizi hiç unutmayacağım, elveda♥️♥️♥️

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KONGRE TUFANI (1) Nazmi Bilgin: “32 yıl yetmedi”

Gazeteciler Cemiyetinde bir kongre geride bırakıldı, “ 32 yıl yetmedi, devam” diyen Başkan Nazmi Bilgi n yeniden seçildi.  Ancak başta OY’unu Beyaz Sayfa Kadro Hareketi için kullanan 295 değerli meslektaşımız olmak üzere aslında Cemiyetin yeni yönetim kuruluna ve  tüm üyelerine  olan sorumluluğumuz gereği, söylenecek çok şey var.  Bugünden itibaren bunları bir bir paylaşacağım:  1-32 (OTUZ İKİ) yıllık Başkan Nazmi Bilgin, benim bulunduğum her toplantıda “ Bu benim son dönemim, bir daha aday olmayacağım ” diyordu, Vakıf Senedi’nin mahkeme tarafından reddedilmesi üzerine haykırarak, “ Ben bu Vakıf Kuruluncaya kadar başkanlığa aday olacağım ” demedi mi?  Gazeteciler Cemiyetinin her türlü menkul ve gayrimenkul varlığının, üyelikleri ölünceye kadar sürecek 16 kişilik mütevelli heyete geçmesinden muradı neydi acaba da başkanlık koltuğunu terk etmemekte bu kadar ısrarcı oldu? Bu durumu sizlerin yorumuna bırakıyorum.  2- Yüzlerce üyesi olan bir Gazet...

Basın Meslek Örgütü Sansür Uygular mı?

Basın meslek örgütü sansür uygular mı? Gazetecilik camiasında son günlerde bir tartışma sürüyor, ortadaki soru şu: -Sansürle mücadele etmek için kurulmuş bir basın meslek örgütü, kendi üyelerinin paylaşımına sansür uygular mı? Sözü hiç dolandırmadan, geçen hafta yaşanan bu olayı direkt anlatalım: Gazeteciler Cemiyetinden bir grup üye, 33 yıldır başkanlık görevini sürdüren yönetime eleştirilerini bir yazılı bildiriyle ortaya koydu:   -E, sonra? Sonra kıyamet koptu… Gazeteciler Cemiyeti adına “ görevlendirilen” bazı isimler, pek çok web sitesinde yer alan bu bildirideki iddiaları yanıtlamak yerine, tek tek web sitelerinin yöneticilerini arayarak sansür ettirme çabasına giriştiler. Bazılarında başarılı oldular, bazıları ise bu “ basın özgürlüğüne ihanet ” sayılan girişimi reddetti.  -Nasıl yapabilmişler bunu? -Kimilerine bazı vaadlerde bulunmuşlar, kimilerine - tüzüğün falanca maddesini işletir, sizi üyelikten atarız - demişler. -Ne vaadiymiş o? -O bildiriyi ...

KONGRE TUFANI (2) Alo 198’e sormuş!

  Gazeteciler Cemiyetinde yaklaşan kongre için, adaylığım üzerinde ısrarlar yoğunlaşınca epey düşündüm: -Kırk yıl emek verdiğim gazetecilik mesleği bana artık bir örgüt sorumluluğu yüklemiyor muydu?  -Gazeteciler Cemiyetinde yürüttüğüm çalışma sırasında gözlemlediğim ciddi yanlışlar için çaba göstermek gerekmez miydi? -Biz başımızdakileri, “ koltuğa yirmi üç yıldır yapıştınız, denetimden kaçtınız, adaletsiz davrandınız ” diye eleştirirken, “ tam otuz iki yıldır başımızda durmakta ısrar eden, denetime, adalete, eşitliğe kapalı yol yürüyen ” yöneticilere ne diyecektik? Uzun uzun düşündükten sonra kararımı verdim ve adaylığımı açıkladım. İstifa ettiğim gün başkan beni telefonla arayıp, dedi ki: - Nursun ben zaten senin ayrılacağını tahmin ediyordum. Belki de adaylık düşünüyorsun, e tabii, demokratik hakkındır. Bu sözler kulağımda çınlarken, elimde “ Cemiyetin aday listesini talep eden dilekçemle ” yola çıktım, Üsküp Caddesi 35 numaradaki cemiyetin bahçesinden içeri ...