Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Rio’da Türk Rüzgarı (3)

Feyzan ve Mehmet’e - A evet size sözüm vardı. Caipirinhas içecektik. Nasıl mı yapılıyor? Şeker kamışından üretilmiş bir tür rom kullanılıyor, “K açaça ” denilen... Bir limonu ince ince doğrayın önce, sonra havanda ya da bir  cam kasede, üzerine yarım çay bardağı toz şeker ekleyip, hafiften ezin... Limon koksun heryer... Şimdi bardaklara dağıtın o şekerle ezdiğiniz limon dilimlerini, üstüne bolca buz ekleyin ve kaçaça yı doldurun bardağa... Karıştırın, işte size caipirinnha s .... Mmmm nefis değil mi? Afiyet olsun... Copacabana'da bikini satışı Rio ’da tam bir tropik iklim var, hava sıcak, rutubetli... Hemen plaja inmeli... Hangisine mi? Valla hangi havanızdaysanız, örneğin Copacabana , isterseniz voleybol ya da tenis oynar, kendinize güveniyorsanız 3 metrelik dalgalarda sörf de yapabilirsiniz... Ya da uzanın şöyle kumlara, önünüzden seyyar satıcılar gelip geçsin, tam karşınızdaki “ Şeker Tepelerini ” seyrederek hülyalara dalın... -Burada denize giri...

Rio’da Türk Rüzgarı (2)

Feyzan ve Mehmet’e Taunay'ın fırçasından şelale Rio ’daki gezimiz devam ediyor... Tijuca ormanındaydık... Yürüdüğümüz patikalarda kelebekler uçuyor, renklerine bayılıyorum. Sağ tarafta muz ağaçları var, Dörtyol ’daki evimizde de muz ağaçları vardı ama nedense pembe pembe çiçekler açtığına hiç tanık olmamıştım. Ormanın kendine özgü kuş, böcek seslerine bir yenisi eklendi, bir yerlerden su sesi geliyor ve aniden bütün görkemi ile Taunay şelalesi çıkıveriyor karşımıza: - Aman Tanrım, bu nasıl bir güzellik? Taunay Şelalesi Taunay  (*) bir Fransız ressam... 1800’lerde gelip yerleşmiş Brezilya ’ya... Her tarafı karış karış gezip Tijuca Ormanının tepesindeki bu şelalenin yakınında yaşamaya karar kılmış ve evini buraya kurmuş. Yaptığı resimlerle şelaleyi ve ormanı ölümsüzleştirmiş... Sonra da Brezilyalılar şelaleyi onun adıyla “Taunay ” diye anmaya başlamışlar... Dağın tepelerinden akıp gelen tonlarca suyun döküldüğü kayalar, cilalanmışcasına pırıl pırıl ...

RIO DE JANEIRO'DA TÜRK RÜZGARI (1)

Sevgili Feyzan ve Mehmet'e Rio ’ya gitmek aklımın ucundan bile geçmezken, Feyzan’ın büyük sürprizi ile kendimi bir anda Copacabana’ya bakan bir otel odasında buluverdim. Copacabana Plajı Saatler süren yolculuktan, Sao Paolo ’da sıkıcı mı sıkıcı bir duraklamadan, üstelik de yeniden bavul al-ver telaşından (*) nefes alamaz duruma gelmiştik... Odanın penceresinden görülen manzara müthişti... Copacabana kumsalını gündüz gibi aydınlatan dev projektörler öyle nefes kesici bir güzelliği gözönüne seriyordu ki, yorgunluğumuz uçtu gitti.... Sahile vuran dev dalgaların sesi,   sanki “ samba ritmi ”ndeydi, bu ninniyle hemen uykuya dalıp rüya bile gördüm... Rüyamda yemyeşil çimenlerde koştururken,   “nedense” karla kaplı   bir şeve girip, bu kez daha hızlı koşmaya başladım. Eriyen karlara bata çıka koşarken, ayaklarım sırılsıklam olup dondu... Uyandığımda farkettim klimanın odamızı buzhaneye döndürdüğünü... Sabah kahvaltıya indik, büfenin en gözalıcı yanı envai ...