Ana içeriğe atla

Kayıtlar

İnönü’yle Lozan’ı yaşamak (1)

  Cenevre ’deyiz, çok heyecanlıyım, asıl isteğim  Lozan ’a ulaşmak, tarihi kenti baştan başa dolaşmak, bir asır öncesini hayalimde canlandırmak, o anları yaşamak.  -İsmet İnönü’nün Hatıratı (*) var elimde. Her sözcüğünde durup, irdelerken, kimi zaman takılıp kalıyorum, farklı kaynakları açıp kapatma maratonundayım. Bir gazeteci için bu saplantı doğal değil mi? Lozan Antlaşmasının üzerinden yüzyıl geçmiş olsa da, T.C. adına görüşmeleri yürüten devlet adamı İsmet İnönü ’nün izlerine acaba orada rastlayabilecek miyim?  Cumhuriyetin İkinci Cumhurbaşkanı, İlk Başbakanı İsmet İnönü, Lozan’ı aylar boyunca mesken tutarken, hangi semtlerde, binalarda, toplantı salonlarında bulunmuş, kendisini akşamları oteline geri götüren otomobille caddeleri, sokakları katederken neler yaşamıştı?  Lozan Polis Müdürü Jaquiard , İsmet Paşa’ya gelip, otomobilden Türk Bayrağının kaldırılmasını neden istemişti: -Paşa hazretleri, Ermeni çetelerinin size bir suikast yapacaklarını biz de ha...

AYM eski başkanı Yekta Güngör Özden, “Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı bir an önce bitmeli”

  AYM eski başkanı Yekta Güngör Özden son gelişmeleri değerlendirdi: “Recep Tayyip Erdoğan’ın tutum ve davranışlarını endişeyle izliyorum” “Kuru partizanlığı ile ülkeyi karanlığa sürüklüyor, Cumhurbaşkanlığının bir an önce bitmesini ve Türkiye’nin bir an önce Atatürk aydınlığına kavuşmasını yürekten diliyorum” -Bu nasıl olacak? “Erken seçimle ya da halkın demokratik uyanışı ile olabilir.”   Anayasa Mahkemesi (AYM)  eski başkanı, 93 yaşındaki hukukçu Yekta Güngör son gelişmeleri değerlendirirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “ kuru partizanlığı ” ile ülkeyi karanlıklara sürüklediğini belirterek, Cumhurbaşkanlığının bir an önce bitmesi temennisinde bulundu. CHP’li Belediye başkanlarının bu sabah art arda gözaltına alındıkları sırada, Yekta Beyle önceden kararlaştırılmış görüşme için  Hoşdere’deki evine gitmiştim, son durumu değerlendirmesek olmazdı, sorularımı şöyle yanıtladı: -Ne diyorsunuz bu olanlar için? CHP’li belediye başkanlarını art arda g...

CİNNET

Bugünlerde yeniden Alman yazar Thomas Mann ’ın kitaplarına odakladım. Cenevre seyahatimizde onun “ Yol Hikayeleri” başlığıyla yayınlanan (*) seyahat notlarını elimden düşüremedim. Lübeck ’e gittiğimizde ise ünlü yazarın doğduğu evi görmek de kısmet oldu. Aslında Mann’ın, Hitler ’in yükselişi sırasında var gücüyle faşizme karşı savaş açtığı, Alman halkını da bu tehlikeli gidişat konusunda sürekli uyardığı biliniyor, ne yazık ki, on yıl süren bu mücadeleyi, Mann kendi deyimiyle “ sınırsız kudrete, şiddet ve sinsilikle erişenler ” karşısında kaybediyor,  “ ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranamayan ” adam pozisyonuna düşüyor.  Rastlantı eseri, bir konferans için yurtdışında bulunduğu sırada, Hitler ve şürekası “ gücü eline geçirince ” ülkesine dönmeyişini şöyle anlatıyor: …11 Şubat 1933’de yurt dışında konferanslar vermek üzere yola çıkış - önceki yüzlercesi gibi, hafif bagajla, her şeyden habersiz, kaderin bu gezi ile ilgili niyetleri konusunda en ufak bir fikir sahibi olmadan çıkıl...