Saadet Partili Hasan Bitmez’in ölümü bana “insanlığın bittiği yer!” Sözünü bir kez daha anımsattı. TBMM’de konuşma yaptığı sırada onu izlediğimi (*) söylemiştim…Hastaneye kaldırıldığı andan itibaren, TBMM tutanakları üzerinden Bitmez’in “ son sözlerine” takılıp kaldım… Düşünebiliyor musunuz? Bir milletvekili son derece detaylı bir hazırlık yaparak kürsüye çıkmış, herkesi can evinden vurması gereken, hatta düşündürüp, vicdan azabıyla kıvrandırması gereken bir konuşma yapıyor. Ceylan derisi turuncu koltuklardaki milletvekilleri ise onu dinlemek yerine sıra kapaklarına vurup, hakaretlerden hakaret seçerek, laf atarak Bitmez’i yıldırmaya çabalıyorlar… Affedin ama içimden geçen haykırış şu: -Dinlesenize be ey adamlar, kadınlar…Düşünsenize biraz, eğer insansanız… Yoook. Varsa yoksa hakaret, oturdukları yerden laf atmalar, aşağılamalar… Ve adamcağızın sözlerini tamamlayıp, kürsüden yere düşmesinin ardından, turuncu koltuklardan yansıyan şu ilkel h...
Mürekkep kokan sayfalarda şimdilerde bize yer yokmuş, eh, ne yapalım? Açılsın bari hayali sayfalar... Oysa onlara yazmak tıpkı suya yazmak gibidir. Kayboluverir gider.