Amerikan eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’in ölümü, Türkiye’de yaşanan pek çok olayı çağrıştırdığı gibi benim için de özel önem taşıyor… Hani Kıbrıs Harekatı sırasında kendi gemimizi kendi uçaklarımız “ yanlışlıkla” bombalayıp batırıyor, oysa öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Kissinger, Başbakan Ecevit’i arayarak, “ hata yaparsınız” diye uyarıyor… ( https://bennursunerel.blogspot.com/2023/12/kissingeri-olumu-uzerine-1.html Bu konudaki yazım) Şimdi ise bu olayın yansımasıyla, aklıma gelen, tam deyimiyle “ yıldızın parladığı anlardan birini” paylaşayım sizlerle… Önce şunu söyleyeyim, 43 yılı bulan gazetecilik kariyerimde Tercüman ve Cumhuriyet gazetelerinde farklı zamanlarda çalışmış olmak bir onur vesilesidir benim için… -Neden? Diye soracak olursanız, bir dönem Güneri Civaoğlu’nun genel yayın müdürlüğü sırasında ülkede en çok okunan siyasi gazetelerden biriydi Tercüman, ama zaman zaman “ bağnazlık ” düzeyinde “sağ” ideolojinin sesi haline dönüşürdü… Ben...
Mürekkep kokan sayfalarda şimdilerde bize yer yokmuş, eh, ne yapalım? Açılsın bari hayali sayfalar... Oysa onlara yazmak tıpkı suya yazmak gibidir. Kayboluverir gider.