Ana içeriğe atla

Şimşek çaktı CDS düştü


 


 

-Haydi geçmiş olsun sevgili dostlar, büyük badireyi sonunda  atlattık…

 

-N’oldu yahu?

 

-Canım şu içinde bulunduğumuz durumu söylüyorum, hayat pahalılığı, artan dış-iç borçlar, ülkemizin alarm veren risk durumu, yetmeyen maaşlar, boş tencereler…. Daha sayayım mı?

 

-Yok yok sus, yine felaket tellallığı yapma.

 

-Ben mi? Yoksa bunları ekonomistler mi söylüyor?

 

-Onlar dünde kaldı cancağızım, Mehmet Şimşek Hızır gibi yetişti, kriz bitti. Mevlana’nın dediği gibi “artık yeni şeyler söylemek zamanıdır…” Baksana Türkiyenin risk primi bile mucizevi düşüş göstermedi mi? 700 lere kadar çıkmışken nasıl bıçakla kesilir gibi indi 500’e… Ayrıca enflasyon bile düştü TÜİK açıkladı ya…

 

-İnşallah öyledir, sen -enflasyon düştü- diyenleri hala ciddiye mi alıyorsun? Gerçekleri söyleyenleri dinlesene? 

 

-Kimmiş onlar?

 

-Mesela Mahfi Eğilmez, bir dönem hazinenin başındaydı. Dünkü yazısında (*) bu konuyu işlemiş ama “rasyonel politika uygulayacağız” diyen Şimşek’e  sadece “6 ay” tanımış. Çünkü bugüne gelişimizi özetlerken “Son birkaç yılda faiz neden, enflasyon sonuçtur teziyle başlayan yaklaşımlarla ekonomi raydan çıkmış, beklentiler bozulmuş, ülke çıkmaz sokaklara girmiştir” demiş. Hatta bunu yıllardır söylüyor ve yazıyordu, diyordu ki, “İrrasyonel yaklaşımların ülkeyi çıkmaz sokaklara sürükleyeceğini hep vurguladık ama karar alıcılara anlatamadık. Sonuçta deniz bitince rasyonel zeminlere dönmek gerektiği ortaya çıktı. Olan, bu bilim dışı denemelerle kaybettiğimiz zamana ve paralara oldu.”

 

-E, tamam da Şimşek geldi işler düzelme yoluna girdi bile?

 

-İyi de bu ne kadar sürecek? Belediye seçimleri yaklaşıyor, Cumhurbaşkanı AKP’nin kaybettiği belediyeleri geri almayı sabit fikir haline getirmiş durumda, bunun için ne gerekiyorsa yapacak, Mahfi Eğilmez bu nedenle “Yıl sonuna kadar bir şeyler yapılır, sonra seçimler için irrasyonelliğe dönüş olur” diyor…Hatta okurlarından biri (etoner) soruyor: “İrrasyonel mali politikaların yapımcısı siyasi otorite rasyonel zemine dönüşü itirazsız kabul edecek midir? Kabul ettiği takdirde son 3 -4 yıldaki yolun ‘çöp’ olduğu ortaya dökülmeyecek midir?” 

 

Mahfi Bey diyor ki:, “6 aylığına. Biraz toparlanma olunca eskiye dönüş, sonra yerel seçimler…”

 

—Çıngar ne zaman çıkacak?—-

 

-Bütün bu söylenenlerin doğru olduğunu farzedelim, Mehmet Şimşek, kendini kullandıracak kadar enayi mi? Durup dururken onu göreve getiren, 6 ay sonra “N’ayır, n’olamaz, Nass var Nass” diye kılıcını çekip rasyonel politikayı dağıtacak mı?”

 

Valla onun nasıl olacağını da Mahfi Eğilmez yazılarının müdavimlerinden biri  (Mahdut Mesuliyetli) şöyle açıklıyor:

 

İrrasyonel ideolojinin temsilcilerinden rasyonel davranış  beklemek hayalcilikten başka bir şey değildir. Kimilerinin Makyavelist olduğunu iddia ettikleri, aslında ne Makyavel'i, ne Makyavelizm'i bilen ama kendi ideolojisinin temelini oluşturan takiyyeciliği çok iyi bilip uygulayan bu iktidar, çıkarlarını koruma güdüsüyle yaptığı çeşitli manevralar sırasında zaman zaman rasyonel davranışlar gösteriyor gibi bir hava oluşturuyor. Aslında iktidarı bırakmamak ve çıkarlarının peşinde koşmak dışında hiçbir ilkesi olmadığı için de haliyle bunlar sabun köpüğü gibi kısa sürede yok olup gidiyor. Mehmet Şimşek hamlesi de bu kapsamda değerlendirilebilir. Hepimizin bildiği üzere, 9-10 ay sonra iktidarın başta İstanbul olmak üzere kaybettiği büyük şehirleri geri almayı şiddetle arzuladığı bir yerel seçim var ve bu süre iktidara yeterli manevra zamanı veriyor. Mehmet Şimşek'in uygulayacağı politikalar sır değil, 5-6 aylık bir kemer sıkma politikası ile ne İsa'ya ne Musa'ya yaranılamayacak, herkesi illallah dedirtecek çok sıkıntılı bir dönemin önümüzde olduğunu ön görebiliriz. Bu sürecin sonunda iktidarın başındaki kişi muhtemelen bir çıngar çıkartarak Şimşek'i şimdiden bilemediğimiz ama tahmin edebileceğimiz çeşitli suçlamalarla görevden alacak, o döneme kadar artırılan faizlerin nasıl bir felakete yol açtığını ballandıra ballandıra anlatacak, "faiz sebep, enflasyon sonuç teorisinin" bir kez daha kanıtlandığını söyleyecek, kendisinin ekonomist olduğuna, yaşanan felâketi olsa olsa kendisinin düzeltebileceğine halkı bir kez daha ikna edecek ve yurt dışındaki zulalardan gelecek 20-25 milyar dolar dağıtılarak sağlanacak geçici kısmi rahatlama ile seçime gidilecektir…

 

-Amaan tam biraz ferahlamıştım ki, canımı sıkmayı başardın yine. E, ne yapacağız böyle? Kurtuluş nerede?

 

-İstersen çağır nefesi kuvvetli birilerini, kurtuluş duası okusunlar…

 

(*) https://www.mahfiegilmez.com/2023/06/rasyonel-irrasyonel.html

 

 

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KONGRE TUFANI (1) Nazmi Bilgin: “32 yıl yetmedi”

Gazeteciler Cemiyetinde bir kongre geride bırakıldı, “ 32 yıl yetmedi, devam” diyen Başkan Nazmi Bilgi n yeniden seçildi.  Ancak başta OY’unu Beyaz Sayfa Kadro Hareketi için kullanan 295 değerli meslektaşımız olmak üzere aslında Cemiyetin yeni yönetim kuruluna ve  tüm üyelerine  olan sorumluluğumuz gereği, söylenecek çok şey var.  Bugünden itibaren bunları bir bir paylaşacağım:  1-32 (OTUZ İKİ) yıllık Başkan Nazmi Bilgin, benim bulunduğum her toplantıda “ Bu benim son dönemim, bir daha aday olmayacağım ” diyordu, Vakıf Senedi’nin mahkeme tarafından reddedilmesi üzerine haykırarak, “ Ben bu Vakıf Kuruluncaya kadar başkanlığa aday olacağım ” demedi mi?  Gazeteciler Cemiyetinin her türlü menkul ve gayrimenkul varlığının, üyelikleri ölünceye kadar sürecek 16 kişilik mütevelli heyete geçmesinden muradı neydi acaba da başkanlık koltuğunu terk etmemekte bu kadar ısrarcı oldu? Bu durumu sizlerin yorumuna bırakıyorum.  2- Yüzlerce üyesi olan bir Gazet...

Basın Meslek Örgütü Sansür Uygular mı?

Basın meslek örgütü sansür uygular mı? Gazetecilik camiasında son günlerde bir tartışma sürüyor, ortadaki soru şu: -Sansürle mücadele etmek için kurulmuş bir basın meslek örgütü, kendi üyelerinin paylaşımına sansür uygular mı? Sözü hiç dolandırmadan, geçen hafta yaşanan bu olayı direkt anlatalım: Gazeteciler Cemiyetinden bir grup üye, 33 yıldır başkanlık görevini sürdüren yönetime eleştirilerini bir yazılı bildiriyle ortaya koydu:   -E, sonra? Sonra kıyamet koptu… Gazeteciler Cemiyeti adına “ görevlendirilen” bazı isimler, pek çok web sitesinde yer alan bu bildirideki iddiaları yanıtlamak yerine, tek tek web sitelerinin yöneticilerini arayarak sansür ettirme çabasına giriştiler. Bazılarında başarılı oldular, bazıları ise bu “ basın özgürlüğüne ihanet ” sayılan girişimi reddetti.  -Nasıl yapabilmişler bunu? -Kimilerine bazı vaadlerde bulunmuşlar, kimilerine - tüzüğün falanca maddesini işletir, sizi üyelikten atarız - demişler. -Ne vaadiymiş o? -O bildiriyi ...

KONGRE TUFANI (2) Alo 198’e sormuş!

  Gazeteciler Cemiyetinde yaklaşan kongre için, adaylığım üzerinde ısrarlar yoğunlaşınca epey düşündüm: -Kırk yıl emek verdiğim gazetecilik mesleği bana artık bir örgüt sorumluluğu yüklemiyor muydu?  -Gazeteciler Cemiyetinde yürüttüğüm çalışma sırasında gözlemlediğim ciddi yanlışlar için çaba göstermek gerekmez miydi? -Biz başımızdakileri, “ koltuğa yirmi üç yıldır yapıştınız, denetimden kaçtınız, adaletsiz davrandınız ” diye eleştirirken, “ tam otuz iki yıldır başımızda durmakta ısrar eden, denetime, adalete, eşitliğe kapalı yol yürüyen ” yöneticilere ne diyecektik? Uzun uzun düşündükten sonra kararımı verdim ve adaylığımı açıkladım. İstifa ettiğim gün başkan beni telefonla arayıp, dedi ki: - Nursun ben zaten senin ayrılacağını tahmin ediyordum. Belki de adaylık düşünüyorsun, e tabii, demokratik hakkındır. Bu sözler kulağımda çınlarken, elimde “ Cemiyetin aday listesini talep eden dilekçemle ” yola çıktım, Üsküp Caddesi 35 numaradaki cemiyetin bahçesinden içeri ...