Bu Blogda Ara

Cumartesi, Nisan 22, 2023

Erdoğan demokrasi tramvayından indi mi?




AKP’yi ilk terkedenlerden Abdullatif Şener “neye, niye itiraz etti?”




Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yıllardır kadınların desteğini fazlasıyla gördüğü iktidarında, son dönemde neden kadın karşıtı uygulamalara yer açtı?” İstanbul Sözleşmesini bir gecede yürürlükten kaldırması yetmiyormuş gibi, kadın haklarını koruyan yasalara karşı çıkan Hüda-Par’ı, Yeniden Refah Partisi’ni Cumhur İttifakına buyur edişi ne anlama geliyor? 


Yoksa Erdoğan’ın yıllar önce söylediği “demokrasi bizim için araçtır, gerekirse bu tramvaydan ineriz” şeklindeki sözler şimdi gerçekleşiyor mu? 


—-Neye niye itiraz etti—-


“Milli görüşün aydınlık yüzü” kabul edilen Abdullatif Şener, AKP’yi ilk terkedenlerden… 


AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan ile ters düşerek bıraktığı AKP yönetimi ile yıllarca sürdürdüğü siyasi mücadeleyi, “Neye, Kime İtiraz ettim” başlıklı kitabında anlatıyor. Şener’in bana da imzaladığı kitabı bir gecede okudum ve uykum kaçtı… 


21 yıldır “kesintisiz süren” AKP icraatının perde arkasında meğer neler neler yaşanmış…Hele de özelleştirmeler yoluyla eş dosta peşkeş çekilen kamu varlıkları ülkeyi nasıl “sıfırı tüketme” noktasına getirmiş… 


Bu acı gerçekler karşısında uyumak ne mümkün?  


İşte, İmam Hatip birincisi olup, Mülkiye’den dereceyle mezun olan, “Her Mülkiyeli biraz komünisttir” sözünü çekinmeden söyleyen Abdüllatif Şener ile geçen gün karşılaştık, soracaklarım vardı, “ayaküstü de olsa” yolundan alıkoydum:


-Abdüllatif Bey, neler yaşanıyor böyle? Tayyip Beyin İstanbul Sözleşmesini bir gecede kaldırışından sonra şimdi de Cumhur İttifakında 6284 Sayılı Yasa tartışılır oldu. Hüda Par’ın, Yeniden Refah Partisinin buyur edildiği ittifakta kadınları koruyan cumhuriyet kazanımlarından vazgeçilmesi anlamına gelen bu adımları nasıl değerlendiriyorsunuz? Tayyip Bey sizin bulunduğunuz kabinelerde böyle miydi? Değişti mi?


-Siz öyle mi görüyordunuz? Unutmayın ki o yıllarda siyaseten yasaklıydı, hatta AK Partinin seçilip hükümeti devraldığı dönemde de Başbakan değildi, kabine dışındaydı. O yıllarda Avrupa Birliği ne derse onu yapmak, AB’ye sempatik görünmek çabasındaydı. Adeta -hele bir göreve geleyim- şeklinde bir tutum izliyordu, dolayısıyla uyum yasalarına hiç itiraz etmedi, hepsi böylece tek tek yürürlüğe girmiş oldu.


Abdüllatif Şener bunları anlatınca, “Erdoğan’ın  bir zamanlar Nilgün Cerrahoğlu’na söylediği, -demokrasi bizim için bir araçtır gerekirse tramvaydan ineriz- sözü bunca yıl sonra şimdi mi gerçekleşmiş oluyor?” Diye düşündüm ama Erdoğan yönetimindeki AK Parti eğer bir tramvaya benzetilirse ilk inen Abüllatif Şener olmamış mıydı? 


Yıllarca  Erdoğan’a ve AK Partiye korkmadan çekinmeden yönelttiği muhalif tutumu son yıllarda CHP’de milletvekili olarak sürdürmedi mi? Peki şimdi neden milletvekilliği için aday gösterilmedi?  Bunu da öğrenmek istedim ama  Şener’in yanıtı “Bilmiyorum, ben de sormadım”dan ibaret kaldı, yorum yapmadı.

 

—-Kemal Bey kazanır—-


Abdüllatif Şener’in herkesin merak ettiği 14 Mayıs seçimi üzerindeki tahmini ise, “Kemal Bey kazanır” şeklindeydi. Ya yaşanan provokasyonlara ne diyordu? Kimilerinin ısrarla ileri sürdüğü gibi, bu provokasyonlar devam eder, ortalık karışır da Erdoğan ve AKP yönetimi çekilmemekte direnirse ne olurdu? 


Bunu sorunca Şener sükuneti bir kenara bırakıp sesini yükseltti:


-Ne demek? Bir yönetim meşruiyetini kaybetmişse nasıl kalabilir? Demokrasilerde meşruiyetin en önemli göstergesi seçim sandığıdır, sandık ne diyorsa o olur… Siz kulak asmayın bu söylentilere.


—Eş dost ilişkileri—


Şener’in kitabını bir gecede okumak uykumu kaçırdı demiştim ya, sadece özelleştirme uygulamalarına ilişkin bir paragrafı paylaşayım, siz ne düşüneceksiniz?


“Dünya ekonomisindeki küreselleşme özelleştirmeleri zorunlu hale getiriyordu. Ancak özelleştirmelerin ülke ekonomisinin küresel rekabet gücünü artırmak, ileri teknoloji üretiminin ve iş süreçlerinin gelişimini sağlamak hedefiyle yapılması gerekirken, rant hesapları baskın çıkmıştır. Çoğu fabrika kapanmış, gayrimenkulleri üzerinden rant elde edilmiştir. Eş dost ilişkisiyle, kişisel zenginleşme sağlamaya yönelik kombinezonlarla elden çıkarılmıştır…” 



Abdüllatif Şener’in “Neye Niye İtiraz ettim” kitabını bence hemen alın okuyun, özellikle Telekom ve Galataport örneklerinde yaşananları görünce bundan sonra rahat uyuyabilecek misiniz bakalım… Uyuyamazsanız da Şener’e ya da bana kızmayın, 21 yıllık toplu uykumuza sayın gitsin…


(*) 14 Temmuz 1996 Milliyet Gazetesi

 







 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ata’nın Kolibası

Geçenlerde yolum Söğütözü’ne düştü, pek çok bakanlığın, resmi kurumun, AKP ve CHP genel merkezinin hatta büyük alışveriş merkezlerinin bulun...