Ne çok klişe vardır kafalarımızda, bir kere aklımıza girdi mi de kolay kolay çıkmaz. Şimdi geriye giderek belleğimde yer etmiş olanları düşünüyorum da, bir kaç önemli başlık pusların arasından belli belirsiz “beni gör!” Dercesine yanıp sönüyor. Tabii dünyaya hepimiz aynı pencereden bakmıyoruz, o yüzden kafalarımızdaki klişeler de farklı… Neyse işte.. Puslar arasında yanıp sönen başlıkların bazılarını sıralayayım mı? Türkiye’nin Kıbrıs müdahalesini önlemek amacıyla ABD Başkanı tarafından gönderilen Johnson mektubu (*) ABD Büyükelçisi Komer’in arabasının ODTÜ’de Vietnam savaşını protesto için yakılışı (**) Haşhaş ekim yasağı (***) 12 Eylül Harekatı için CIA şefi Paul Henze’nin “bizim çocuklar başardı” deyişi (****) Lindsey Graham tasarısındaki yaptırımlar, “Erdoğan ve ailesinin servetini açıklarız!” Tehdidi (*****) Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı üzerine, Trump’ın Erdoğan’a gönderdiği, “Sert adamı oynama, aptallık etme, seni sonra arayacağım” dediği mektup (******) R...
“İmamoğlu’na ne kadar yüklenirlerse, ona sevgi ve güven o kadar artar” “Gençlere insafsız davranıyorlar, çok üzülüyorum, onlara alan açılmalı” “Bahçeli’den hiçbir şey beklemem, Erdoğan neyse Bahçeli de odur.” “TBMM Siyasal oyunlara alet edilemez” “Erdoğan’ın yeniden irade sahibi olması boşuna gayrettir” Anayasa Mahkemesi (AYM) eski başkanı Yekta Güngör Özden’i evinde korkmaz Alemdar ve Ali Bilge ile birlikte ziyaret ettik, sağlığına kavuşmuş oluşundan mutluluk duyduk. Her zamanki neşesi üstündeydi, esprileriyle bizi de kahkahalara boğdu, kapıda karşıladığı bizlere “Şimdilik!” Kaydıyla kullandığı bastonunu gösterirken şöyle dedi: -Onu da yakında bırakacağım, sadece hafiften omzum ağrıyor, küçük bir çatlak oluşmuş. Ben doğrusu mutsuz değilim, çatlak kafada olmasın yeter Ardından salona geçtik. Yardımcısı Fatoş Hanımın ikram ettiği bol köpüklü kahvelerimizi yudumlarken, Yekta Bey güncel olaylarla ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı: -Size -O hala yaşıyor mu?- diyenlere inat, sa...